Monday, August 18, 2008 |
KISA BİR GEZİNTİ |
...hayatta bazen çiçekli yollardan gidilir
Labels: gezi-yorum |
posted by suveyda @ Permalink ¤3:51 PM |
|
Tuesday, August 12, 2008 |
KAYMA ZAMANI ;) |
Labels: gezi-yorum |
posted by suveyda @ Permalink ¤12:10 PM |
|
Friday, August 08, 2008 |
ZİRVEYE DOĞRU BİR KAÇ ADIM |
İlk hedefimiz taş adam.Üst üste taşlar biriktirilerek yapılan bir şekil bu.Bir çeşit nişan, işaret.Yer belirleme vs.Böyle yakın göründüğüne bakmayın.Kaç tepe aşılıp geliniyor buraya.Sadece biraz yürümek amacıyla çıkılıp, amacından sapılıp uzayan bir yolculuktu bu.
Ve taş adam.Öyle tabir ediliyor.Burda iyi telefon çekiyor.Konuşmak isteyen buraya gelsin:)Muratın çekmedi kıracaktı az daha:)Biz konuştuk ama:)
Buda bizim yanımıza gelen dost canlısı bir keçi:) Çekirdeklerimizi yedi, keklerimizi yedi, cipslerimizi yedi, oldu olacak bizi de yeseydi bari.Yeme içme faslı güzeldi, lakin, sonra patlatılan torpiller keçimizi bayağı ürküttü.Yediği içtiği burnundan geldi:)
Yolculuk bitmedi devam ediyor...
Sayısını dahi hatırlamadığım tepelerden geçiyoruz, dağları aşıyoruz,
Bayırlardan çıkıyoruz, çok yorulunca yayılıyoruz sere serpe:)
Bulutlara dokunacakmış gibi, kuş olsak uçacakmışız gibi,bir hayal aleminde yaşar gibi.Yürüyoruz, sadece yürüyoruz bir bilinmeze.Güzel bir şey görmek hevesiyle, güzel bir şeye ulaşmak umuduyla.Yürüyoruz biz böyle...
Karlar üstünden geçiyoruz kimi zaman.Alıp yiyoruz arada.Kar topu oynuyoruz.Serinliyoruz, serinletiyoruz.Yazın ortasında kışı soluyoruz.Mevsim içinde mevsim yaşıyoruz.Evet yaşıyoruz.Yaşadığımızı hissediyoruz.
Aşağıdan bakınca inanın çok sinir bozucu.Her tepe aşımızda "aha geldik" deyip te, çıkınca "of ya gelmemişiz daha" yanılgısını yaşamak.En çok ben yakındım sanırım.Aynen şöyle: "bidaha gelmeyecem, nerden uydum size, yoruldummmmm, yeterrrr, durunnnn, gitmeyelimmmm, kusmam geldi yürümekten" Az duruyorlar, iki dakka dinleniyorlar, sonra devam.Çin işkencesinden farksız.
Burdan çıkılır mı? Çıkılır diyenler, çıkılmaz diyenler.İndirin parmaklarınızı evet çıkılmaz.Ama biz çıktık.Ah amca affet beni.Sen demiştin ordan gitmeyin diye.Macera olsunmuş.Hay benim aklıma.Akılsız başın cezasını ayaklar çekermiş boşunamı demişler.Atalarını dinlemiyon bari amcanı dinle.
Burayı çıkınca bitecek sanmıştım.Ulaşmak istediğimiz yere geldiğimizi sanarak bir aldanış daha yaşamak.Ah ne kötü duygusun sen, yanılgı.
Bu sefer tamam galiba.Bu da olmasa geri dönecem.Yeter artık.Sanki çok dönebilirim , kimi kandırıyorum ben:) O sanırım bir kuş, çekerken farkında değildim.Bayılmak üzereyim ama fotoğraf çekmeyi de ihmal etmiyorum:)
Burda bir yol görüyor musunuz siz? Yol diyorum, yürünecek bir yer diyorum.İnsanların geçeceği birşeyden bahsediyorum.Ben göremiyorum.Ama birileri görüyor.Birileri:)
Bizden önce zirveye ulaşanlardan biri karşı tepede duruyor.O ne hızdı, o ne yürümekti.Onu çok önde gördükçe sinirlerim bozuluyordu, habire söyleniyordum:)
Tamam artık vardık zirveye.Önce üstten bir kaç görüntü.Allah'ım sana şükürler olsun.Çıktım ve yığıldım:)
Bulutlar üstümüze gelir gibi.Yer gök birbirine kavuşmuş gibi.Ne derler Artvin için "göğe komşu topraklar" :)
Çok soğuk.Esiyor.Şimdi bu sıcakta bu resimleri eklemek ayrı bir işkence tabi.Parmaklarım klavyeye yapıştı yapışacak.Bu ne tezattır böyle.
İşte bu.Bütün çabamız bu göle ulaşmak içindi.Değdi elbet.İki saat ordan kalkmadım.Kazısalar beni ordan gitmezdim:) Güzel ama demi?
Yemek yedik, taş yuvarladık.Bağırdık, çağırdık.Sayısız torpil attık.Silah attık:).Telefon açıp birilerini kıskandırdık, bazıları hemen kapattı dayanamadı, bazıları açmadı, bazıları kızdı bazılarını davet ettik gelmedi.O kendini biliyor.Resimlere bak, çatla şimdi :)
Bu benim poz meleğim kübram:) Yeterki fotoğraf de, anında moda girer:)Çok havalıdır çokkkk.
Bu bizim izcimiz büşra.İzci seçtik onu.O kadar gezdik bir kez olsun yoruldum dediğini duymadım.Benim elimi tutup götürüyordu, yokuşta çekiyordu.O kadar yorulmuştum ki, utanmıyordum artık :) Yalnız bir sorunu var büşramın, yükseklik korkusu var.Baksanıza nasıl durmuş:)
...güzel şeylere ulaşmak hiçbir zaman kolay olmadı, kolay da olmayacak.Çok zor olsa da ulaşılabilecekler, eğer istenirse, eğer arzu edilirse, eğer yola düşülürse, eğer engeller aşılırsa ve eğer vazgeçilmezse varılır elbet sonunda.Benim gibi sızlanılsa bile ulaşırsınız:)Varınca nasılsa herşeyi unutuyorsunuz diyecem ama daha unutmadım ben:)
Zordu ama güzeldi.
Güzeldi ama zordu.
Zorlu bir güzellikti velhasıl...
Labels: gezi-yorum |
posted by suveyda @ Permalink ¤10:02 PM |
|
|
HAYIRLI CUMALAR |
Bize bizden yakın olan Rabbimiz, içimize umut ver.
Sukün ver.
Dilimize dua ver.
(Fatma K. Barbarosoğlu)
CUMANIZ MÜBAREK OLSUN...
Labels: cuma |
posted by suveyda @ Permalink ¤2:19 PM |
|
Wednesday, August 06, 2008 |
YAYLA FOTOĞRAFLARI |
Labels: gezi-yorum |
posted by suveyda @ Permalink ¤12:27 PM |
|
|
|
about me |
gelirsin gidersin dostumsun, gelmezsin gitmezsin neyimsin |
Udah Lewat |
|
Archives |
|
Dua |
Allah’ım,
Sana tutunuyorum,
Kimsenin yere atmasına izin verme beni.
(Sadi)
|
Martı |
“Yaşamak için ne çok sebep var,” diye düşünüyor uçmanın anlamına vardıkça. Kabiliyetlerinin sınırlarını aşmak, onu yaşatan en büyük sebep. Onun için balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka sebepler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz. Becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi hür olabiliriz!
|
Böyledir |
Başkasını kıran, inciten bir insanın kendisi de bundan mutlaka yara alır.Kötülüğün oku mutlaka geri döner |
Budur |
Ne gökte, ne denizde, ne dağların içinde, ne de ormanların kuytu bir köşesinde, hiçbir yer yoktur ki, insan yaptığı fenalıktan, karşılığını görmeden, kurtulup sıyrılabilsin |
Arkadaşlar |
|
Designed-By |
|
Credite |
|
|