Tuesday, December 13, 2011
ENDİŞE
"geleceği düşünenlerin, geleceği hep aynı oluyor" diyordu gençlerden biri. Ne garip ki öyle gerçekten. Ama benim öyle olmayacak. Önce ben inanmak istiyorum buna. Bu zamana kadar aynı olmadı, bundan sonra da aynı olmayacak. Olmasın lütfen...
posted by suveyda @ Permalink ¤11:07 PM   3 comments
Wednesday, December 07, 2011
SELAM OLSUN


Yağmur damlası düşünün. Camda hepsi bir şekilde tutunmaya çalışıyor, bazen bir metronun camında, bazen bir otobüs camında bazen evinizden dışarı bakarken. Kimi daha büyük, kimi çok büyük, kimi küçük, kimi ise küçücük. Büyük olursanız daha geniş alan kaplarsınız ama tutunmanız zordur. Her an aşağıya düşebilirsiniz. An ve an düşenleri izlersiniz zaten. Küçük olursanız daha az yer kaplarsınız ama tutunmanız daha kolaydır. Cama başımı yaslayıp bunlar kafamdan geçerken diyorum ki hayatlarımız da bu yağmur damlaları gibi değil mi?Dar alanda küçük bir yağmur damlası gibi tutunmaya çalışıyorum hayata, her şeye inat bir şekilde belkide.Ne kadar altta olursan yağmur damlasının üstüne düşme riski o kadar fazla ne yazık ki. Üste çıkmak belkide gayretim ama kimseyi kırmadan, bir yağmur damlasını dahi incitmeden ve düşerken kimseyi ezmeden düşerek hayatı bitirmek.

Ve ben buradayım. Başladım mı, devam mı eder, yoksa bunla mı kalır inanın hiç bilmiyorum. Hayatım birden tersine döndü. Belkide aslına döndü. Hayatımdaki değişikliklere alışmaya çalışıyorum. Daha güzel olması için gayret ediyorum. Belkide habersiz gitmenin bir ezikliği var üzerimde. Birbirimize az çok hakkımız geçti. Bir selam edeyim dedim. Yaşıyorum yani:)

Burayı okuyan herkese selam olsun. Bana dua edin duaya çok ihtiyacım var. Bu kadar okudunuz bide bu garip için bi dua okuyun ne olacak:)

Hakkımızdaki her şeyin hayırlısı olsun inşallah.
Her gün yağmur damlalarıyla düşler kuruyorum bu arada, siz de deneyin :)

Sevgilerle dostlar…
posted by suveyda @ Permalink ¤11:09 PM   5 comments

about me
gelirsin gidersin dostumsun, gelmezsin gitmezsin neyimsin
Udah Lewat
Archives
Dua
Allah’ım, Sana tutunuyorum, Kimsenin yere atmasına izin verme beni. (Sadi)
Martı

“Yaşamak için ne çok sebep var,” diye düşünüyor uçmanın anlamına vardıkça. Kabiliyetlerinin sınırlarını aşmak, onu yaşatan en büyük sebep. Onun için balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka sebepler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz. Becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi hür olabiliriz!

Böyledir

Başkasını kıran, inciten bir insanın kendisi de bundan mutlaka yara alır.Kötülüğün oku mutlaka geri döner

Budur

Ne gökte, ne denizde, ne dağların içinde, ne de ormanların kuytu bir köşesinde, hiçbir yer yoktur ki, insan yaptığı fenalıktan, karşılığını görmeden, kurtulup sıyrılabilsin

Arkadaşlar
Designed-By

Visit Me Klik It
Credite
15n41n1