Thursday, October 16, 2008
DOSTLAR KASABASI
Bir hazırlık, bir telaş var aşağıda.Bir kasaba yapılacak hayallerindeki gibi, evler yapılacak elleriyle.Eller toprakla buluşacak.Toprak çocukların hayalleriyle.


İşte DOSTLAR KASABASI,






Dostlar Cami

Park Yasak

YAVAŞ



Kızılay

Hastane
Kasabadan Görüntü


Heyelan Tehlikesi

Ve Mimarlar
Asistan bey:)
...herkesin hayal ettiği bir kasabası vardır.Evlerin nasıl olduğu, bahçeleri, çiçekleri, ağaçları hepsi bellidir.İnsanlar bile seçilir hayallerdeki kasabada.Kavuşmak zor olsa da hayallerdekine, nasip olur inş diyelim.

Labels:

posted by suveyda @ Permalink ¤4:07 PM   2 comments
Saturday, October 11, 2008
DOĞAYLA BAŞBAŞA KALABİLMEK


































biraz huzur, biraz sessizlik, bi parça sakinlik, biraz hayal, en çok da umut.

Oturalım mı şöyle az sessiz sedasız, belki de arada konuşuruz.Sen bana birşey sorarsın, ben gözlerimle cevap veririm.Senin ne soracağını bilirim, ben cevap veririm, sen sormadan.Ben sorarım, zaten ne diyeceğini bilirim, ama yine de sorarım.Böyle konuşuruz işte.Anlaşmamız şart değil.Anlamak yeterli.

Bir ormana gireriz.Ağaçların arasında dolaşırız.Belki de bir bahçeye.Taze sebzelerden yeriz.Dalından meyve kopartırız.Ne güzel şeyler yeriz biz böyle, ne güzel gezeriz.

Uzak tepelere bakarız.Bakabildiğimiz kadar uzaklara.Ulaşabildiğimiz kadar.İlk karı biz görürüz.Beyazla ilk biz buluşuruz.Sana gösteririm belki de ilk.Baş parmağımla işaret ederim sana.Ki zaten gözlerin, gözlerimin baktığı yerdedir.

Güneşin batışına şahit oluruz.Akşam kızıllığı çökünce baktığımız yerlere görürüz ki aynı zamanda eksik değildir tebessümümüz.İşte budur zaten beklediğimiz.Tek yapmak istediğimiz.

Diyorum ya sana, anlaşmamız şart değil.Anlamak yeterli.

Sen kim misin?

Bilmem.

Ne farkeder ki?

Anlamak yeterli.

Labels:

posted by suveyda @ Permalink ¤3:56 PM   5 comments
Monday, October 06, 2008
ŞEHİDİMİZ VAR EY ŞEHRİM
Hakkari, Şemdinli, Aktütün Jandarma Karakolu Şehidi Muhammed Aydemir


Yaş 21.
Evli.
Bir kızı ve hiç görmediği kırk günlük bebeğiyle bir şehit babası o.
Artvin’in gururu.

Acı bu sefer buraya da düştü.Bu şehri de Artvin’i de yaktı.

Kızgınız, kırgınız, hüzünlüyüz,gururluyuz ama en çok acı duruyor şehrin üstünde çöreklenmiş.On yedi ocağa düşen acıdan birisi de tam buraya düştü.



Şunu bir kez daha anladım ki; acı ne kadar yakınlaşırsa, mekan, mesafe olarak ne kadar yakınımıza gelirse o kadar yanıyormuşuz.Ateş nasıl da düştüğü yeri yakıyormuş.Bunu bu kadar bile bile, anlayamıyormuşuz, anlayamıyormuşum.


Gururumuz acımızı geçer mi bilmiyorum.Üzgünüz tek kelimeyle.Bu şehirde kime dokunsanız ağlayacak durumda.Gözlerimiz bugünlerde nemli.Yanaklarımız al al.Kalbimiz sadece bir ev için atıyor.


İlk defa bir şehit cenazesinde bulunuyorum.İlk defa bu acı ve gurur bu kadar yakınımda ve ilk defa bu kadar gerçeğe yakınım.

Az biraz dokunmayın.Az biraz şöyle duralım.Konuşmadan, isimlerimizle seslenmeden, yürümeden, koşmadan, hiç yerimizden kımıldamadan.Gözlerimiz bu kadar çok şey anlatırken az cümlesiz duralım.Kelimeler gelmeyin biraz ne olur?


Acı o kadar büyükki.Hüzün boyumuzu aştı geçti.Boynumuza taktığın gurur olmasa hiç taşıyamayacağız bu yükü.Hoca da böyle demişti sahi.Eğer şehit anne, şehit baba ve şehit eşi olma gururu olmasa bu acının azalmayacağını demişti daha dün kalabalıklarının önünde.


Annesi, babası, kızkardeşi, karısı, kızı, hiç görmediği daha kırk günlük oğlu.Herşey gözümün önünde.Gözümü kapatıyorum o, açıyorum o.Hep aynı sahne.Geçecek elbet, geçecek.Nasıl yaparlar, ne ederler, nasıl alışırlar?Geçecek değil mi?

Hakkını helal et şehidimiz.
Haklarınızı helal edin şehitlerimiz.


Bu şehir seninle gurur duyuyor Muhammed Aydemir.Bu vatan sizlerle gurur duyuyor.

Mekanlarınız cennet olsun…
Allah ailesine sabır versin...


Şimdi hüzün zamanı.
Şehitten kalan son papatya ile sabır zamanı.

Labels:

posted by suveyda @ Permalink ¤7:26 PM   4 comments
Friday, October 03, 2008
BAYRAMDA ÇOCUK OLMAK
(Maşallah Subhanallah)






















...güzeldir bayramda çocuk olmak.Tıpkı Barış Manço'nun şarkısındaki gibi,
...
"Bugün Bayram
Erken kalkın çocuklar
Giyelim en güzel giysileri
Elimizde taze kır çiçekleri
Üzmeyelim bugün annemizi
Bugün Bayram
Çabuk olun çocuklar
Annemiz bugün bizi bekler
Bayramlarda hüzünlenir melekler
Gönül alır bu güzel çiçekler... "

Labels:

posted by suveyda @ Permalink ¤2:22 PM   3 comments

about me
gelirsin gidersin dostumsun, gelmezsin gitmezsin neyimsin
Udah Lewat
Archives
Dua
Allah’ım, Sana tutunuyorum, Kimsenin yere atmasına izin verme beni. (Sadi)
Martı

“Yaşamak için ne çok sebep var,” diye düşünüyor uçmanın anlamına vardıkça. Kabiliyetlerinin sınırlarını aşmak, onu yaşatan en büyük sebep. Onun için balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka sebepler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz. Becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi hür olabiliriz!

Böyledir

Başkasını kıran, inciten bir insanın kendisi de bundan mutlaka yara alır.Kötülüğün oku mutlaka geri döner

Budur

Ne gökte, ne denizde, ne dağların içinde, ne de ormanların kuytu bir köşesinde, hiçbir yer yoktur ki, insan yaptığı fenalıktan, karşılığını görmeden, kurtulup sıyrılabilsin

Arkadaşlar
Designed-By

Visit Me Klik It
Credite
15n41n1