Saturday, October 11, 2008 |
DOĞAYLA BAŞBAŞA KALABİLMEK |
biraz huzur, biraz sessizlik, bi parça sakinlik, biraz hayal, en çok da umut. Oturalım mı şöyle az sessiz sedasız, belki de arada konuşuruz.Sen bana birşey sorarsın, ben gözlerimle cevap veririm.Senin ne soracağını bilirim, ben cevap veririm, sen sormadan.Ben sorarım, zaten ne diyeceğini bilirim, ama yine de sorarım.Böyle konuşuruz işte.Anlaşmamız şart değil.Anlamak yeterli. Bir ormana gireriz.Ağaçların arasında dolaşırız.Belki de bir bahçeye.Taze sebzelerden yeriz.Dalından meyve kopartırız.Ne güzel şeyler yeriz biz böyle, ne güzel gezeriz. Uzak tepelere bakarız.Bakabildiğimiz kadar uzaklara.Ulaşabildiğimiz kadar.İlk karı biz görürüz.Beyazla ilk biz buluşuruz.Sana gösteririm belki de ilk.Baş parmağımla işaret ederim sana.Ki zaten gözlerin, gözlerimin baktığı yerdedir. Güneşin batışına şahit oluruz.Akşam kızıllığı çökünce baktığımız yerlere görürüz ki aynı zamanda eksik değildir tebessümümüz.İşte budur zaten beklediğimiz.Tek yapmak istediğimiz. Diyorum ya sana, anlaşmamız şart değil.Anlamak yeterli. Sen kim misin? Bilmem. Ne farkeder ki? Anlamak yeterli.
Labels: gezelim |
posted by suveyda @ Permalink ¤3:56 PM |
|
Monday, October 06, 2008 |
ŞEHİDİMİZ VAR EY ŞEHRİM |
Hakkari, Şemdinli, Aktütün Jandarma Karakolu Şehidi Muhammed Aydemir
Yaş 21. Evli. Bir kızı ve hiç görmediği kırk günlük bebeğiyle bir şehit babası o. Artvin’in gururu.
Acı bu sefer buraya da düştü.Bu şehri de Artvin’i de yaktı.
Kızgınız, kırgınız, hüzünlüyüz,gururluyuz ama en çok acı duruyor şehrin üstünde çöreklenmiş.On yedi ocağa düşen acıdan birisi de tam buraya düştü.
Şunu bir kez daha anladım ki; acı ne kadar yakınlaşırsa, mekan, mesafe olarak ne kadar yakınımıza gelirse o kadar yanıyormuşuz.Ateş nasıl da düştüğü yeri yakıyormuş.Bunu bu kadar bile bile, anlayamıyormuşuz, anlayamıyormuşum.
Gururumuz acımızı geçer mi bilmiyorum.Üzgünüz tek kelimeyle.Bu şehirde kime dokunsanız ağlayacak durumda.Gözlerimiz bugünlerde nemli.Yanaklarımız al al.Kalbimiz sadece bir ev için atıyor.
İlk defa bir şehit cenazesinde bulunuyorum.İlk defa bu acı ve gurur bu kadar yakınımda ve ilk defa bu kadar gerçeğe yakınım. Az biraz dokunmayın.Az biraz şöyle duralım.Konuşmadan, isimlerimizle seslenmeden, yürümeden, koşmadan, hiç yerimizden kımıldamadan.Gözlerimiz bu kadar çok şey anlatırken az cümlesiz duralım.Kelimeler gelmeyin biraz ne olur?Acı o kadar büyükki.Hüzün boyumuzu aştı geçti.Boynumuza taktığın gurur olmasa hiç taşıyamayacağız bu yükü.Hoca da böyle demişti sahi.Eğer şehit anne, şehit baba ve şehit eşi olma gururu olmasa bu acının azalmayacağını demişti daha dün kalabalıklarının önünde.
Annesi, babası, kızkardeşi, karısı, kızı, hiç görmediği daha kırk günlük oğlu.Herşey gözümün önünde.Gözümü kapatıyorum o, açıyorum o.Hep aynı sahne.Geçecek elbet, geçecek.Nasıl yaparlar, ne ederler, nasıl alışırlar?Geçecek değil mi?
Labels: var mı buraya yazılacak bir kelime? |
posted by suveyda @ Permalink ¤7:26 PM |
|
Friday, October 03, 2008 |
BAYRAMDA ÇOCUK OLMAK |
(Maşallah Subhanallah)
...güzeldir bayramda çocuk olmak.Tıpkı Barış Manço'nun şarkısındaki gibi, ...
"Bugün Bayram Erken kalkın çocuklar Giyelim en güzel giysileri Elimizde taze kır çiçekleri Üzmeyelim bugün annemizi Bugün Bayram Çabuk olun çocuklar Annemiz bugün bizi bekler Bayramlarda hüzünlenir melekler Gönül alır bu güzel çiçekler... " Labels: özel günler |
posted by suveyda @ Permalink ¤2:22 PM |
|
|
|
about me |
gelirsin gidersin dostumsun, gelmezsin gitmezsin neyimsin |
Udah Lewat |
|
Archives |
|
Dua |
Allah’ım,
Sana tutunuyorum,
Kimsenin yere atmasına izin verme beni.
(Sadi)
|
Martı |
“Yaşamak için ne çok sebep var,” diye düşünüyor uçmanın anlamına vardıkça. Kabiliyetlerinin sınırlarını aşmak, onu yaşatan en büyük sebep. Onun için balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka sebepler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz. Becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi hür olabiliriz!
|
Böyledir |
Başkasını kıran, inciten bir insanın kendisi de bundan mutlaka yara alır.Kötülüğün oku mutlaka geri döner |
Budur |
Ne gökte, ne denizde, ne dağların içinde, ne de ormanların kuytu bir köşesinde, hiçbir yer yoktur ki, insan yaptığı fenalıktan, karşılığını görmeden, kurtulup sıyrılabilsin |
Arkadaşlar |
|
Designed-By |
|
Credite |
|
|