Saturday, January 13, 2007 |
ÜŞÜDÜM BİRAZ |
olsun zemheri; yeter ki, yüreklere düşmesin soğukluğu... |
posted by suveyda @ Permalink ¤12:43 AM |
|
11 Comments: |
-
Bizim buralarda kış yok valla.Zemheri filan ama ne yağmur ne kar var.Allah sonumuzu hayreylesin.
-
resmi görünce bile içime bir ürperti geldi.soğuk iliklerime kadar içledi .
-
Dün akşam Ankara'ya da kar yağdı nihayet. Karın sevincini çocuklar çıkarıyordu tabii. Onlara katılamamak nüfus kağıdımın eskidiğini hatırlattı bana, biraz burkuldum. Eskiden ben de kızakla kayardım. Önemli olan içimizin üşümemesi...doğrudur..
-
iyi de istanbul da soğuk bu aralar.bir de üzerine bu fotoğraf.vay halimize. bir de zemheri kelimesini her duyuşumda, ahmed arifin kendi sesinden dillendirdiği bu dizeleri gelir aklıma : -------------------------- Ardarda kaç zemheri, Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu. Dışarda gürül-gürül akan bir dünya... --------------------------- yaptın yine süveyda yapacağını :)
-
Çok güzel bir resim. İçimi ısıttı. :-)
-
GİRİŞ: cumartesi akşamı rumi yılbaşı idi.bilen bilir,eskiler genellikle bu tarihe göre hareket ederler.Babaannem, dedem her zaman bu takvime göre plan yaparlar.ne zaman kar yağar en çok, havalar bu mevsim nasıl olur, gitme zamanı, gelme zamanı.Planlarını buna göre düzenlerler çoğu zaman.Ve onların tabiriyle zemheriye girdik.En soğuk zamanlara, en soğuk günlere, gecelere. resim:bizim köyde çekilmiştir.yağan karla beraber donmuş buz kütleleri. halam çekmiş, bana düşen ise resmi araklamak oldu:)
GELİŞME:
emircan, emircan bey, kötü bir durum olsa gerek.Kar yağmasıyla mikroplar dahi kırılıyor.hem kar yağınca o kadar da soğuk olmuyor.geçen bir haber vardı.kar yağınca bazı böcekler ölüyormuş.ki zaten bunların ölmesi gerekiyormuş.Ama kar yağmazsa bunlar hayatlarına devam ediyor direk denge bozuluyor ve mikropar yayılıyor etrafa. Allah sonumuzu hayretsin gerçekten. tek tavsiyem, gelin burda görün karı, başka elimden bişey gelmiyor:)hem neresiymiş o, hiç kar yağmayan yer?
selma, selma şen rame ar mogiva:)hem hangi dağda kurt öldü kızımmm.neyse ben almıştım zaten cevabı senden:)
suat, suat bey,nedense karın yağmasına en çok çocuklar seviniyor.ne oluyorsa bu kardan adam yüzünden sanırım.Bunu düşünene bir teşeekkür borç bize sanırım:) yine de diyorum ki bazan nufus yaşınızı göz ardı edebilmesiniz, olmuyorsa çocukların gözünde o sevinci görebilmek bile bence içerde hala bir çocuğun yaşadığına delildir.daha ne olsun, yüreğiniz üşümemiş daha.üşümez inş hiç bir zaman.
Baver, her taraf soğuk,aynı kaderi paylaşıyoruz baver:)
ve şöyle devam eder ahmed arif: Bir ben uyumadım, Kaç leylim bahar, Hasretinden prangalar eskittim. Saçlarına kan gülleri takayım, Bir o yana Bir bu yana...
Seni bağırabilsem seni, Dipsiz kuyulara, Akan yıldıza, Bir kibrit çöpüne varana, Okyanusun en ıssız dalgasına Düşmüş bir kibrit çöpüne
ben bişey yapmadım, ben suçsuzum hakim bey:)
cenk unal, işte yüreği üşümeyen biri daha:) yoksa polyanacı mı deseydim?:)
SONUÇ: cumartesi hava günlük güneşlik iken, bir sonraki pazar günü bembeyaz bir örtüyle, lapa lapa yağan karla uyandım. zemheri gelmiş gerçekten dede.
-
Güzel bakan güzel düşünür ve güzel düşünen tüm şartlarda hayatından lezzet alır.
Baharın ve yazın güzellikleri yanında kışında kendine has güzellikleri ve hikmetleri vardır da Rabbim fakire fukaraya garibe gurebaya evsize ve sokakta kalana yardım etsin ve bizlerede onlara yardım edebilme şuuru ve kuvveti versin
Mevsimlerin değişmesi bana hep insan hayatını ve yaşam sürecini hatırlatır nedense kısaca:
İlkbahar doğumu,gençlik ile yeniden dirilme ve haşri;
Yaz olgunluk çağını;
Sonbahar yaşlılık yıllarını;
Kışta kefene bürünmüş beyaz karlarıyla ölümü hep hatırlatır.
Rabbim her mevsime ayrı bir güzellik vermiş
Tüm güzelliklerin güzel bir şekilde görülüp güzel bir hayat yaşama dileğiyle güzelliklerle kalınız
Saadet-i dareyn temennisiyle Allaha emanet olunuz
-
"cumartesi akşamı rumi yılbaşı idi.bilen bilir,eskiler genellikle bu tarihe göre hareket ederler."
rabbim yeni yılımızı hayreyle. kendimi cahil bilirdim ama bu kadar değil.. sahiden:) Cumartesi günü, o güzelim cennet kokulu köyümdeydim.
bir neşe, bir sevinç vardı orda. çocukları bırak, büyükler bile şeker topluyordu köyde ev ev. Çocuklar palyaço olup geziyorlardı tüm köyü(utanmasam tam bana göreydi o rolü yapamadım her nedense) ne olduğunu sordum "yılbaşı" dediler şaşırdım, sonra hicri yılbaşı sandım. baktım oda değil meğer rumi yılbaşıymış. eğlenceli bir yılbaşı geçirdim. hayatımda bu kadar güzel geçen bir yılbaşıyla karşılaşmamıştım. istesem böyle bir ayarlama yapamazdım. maddiyatı saysam, çok sevdiğim benim için değerli ünlü birini çağırdığımı, ya da yanına gitiğimi. çok sevdiğim yemeklerden istediğim kadar yediğimi, çok güzel ve en sevdiğim tatil köyüne gitiğimi, hesaplasam altından kalkamazdım tabii. Ama yaşattı yaşatan bunları bana. hem de hiç bir ödeme yapmadan ne güzel demi?
mevlam sizlere de yaşatsın inşâAllah. eyvâAllah.
-
mehmet bey, mevsimleri ne kadar güzel anlatmışsınız.aslında düşününce hakkaten öyle.yalnız bizler içinde değil bütün canlılar için.bahar gelince bir gül gibi açılan bizlerin yanında dünyayı yeşillendiren, renklendiren bitkileride unutmamak gerek. böyle mevsimleri değerlendirmek şimdilik dahi olsa güzel ama ilerisi için maalesef korkularımız var.bakıyoruz ki ne yaz, yaz gibi ; ne de kış kış gibi.beterin beteri olmaz inş.
Anonymous , bu karda kışta ne güzel günler geçirmişsiniz öyle. annem anlatır.zamanında anneannem yaparmış, ki ben hatırlamıyorum anneannemi, mekanı cennet olsun inş. işte yeni yıl olarak kabul etikleri bu ilk günde anneannem bal yedirirdmiş evdeki herkese.bunun anlamı şu: bütün seneniz bal gibi güzel ve tatlı günlerle geçsin ve diliniz bal olsun ağzınızdan hep güzel şeyler dökülsün. ne kadar güzel değil mi?çok ince davranışlar bunlar.eskiler daha bir inceymiş bu kadar kabalık arasında düşününce. şimdi sadece anılar anlatılıyor bizde.eylem olarak hiç birşey kalmadı.şaşırdım açıkçası siz bunları anlatınca.demek ki bir yerlerde hala yapan birileri var.ne kadar güzel.kaynaşmak fiilini gerçekleştiren birilerinin olması umut verici. bizden geçti artık dermişim:)
-
http://www.komikaze.net/Default.asp?gun=20070109
-
medusam, ellerini yapmakla hata etti, elleri olmazsa sarılmayıda bilmezdi, yalnız olduğunuda. onun elleri olmaz. senin ellerin var, benimde var.ne duruyon o zaman hala:) empati kurma şimdi onla, lütfen:)
|
|
<< Home |
|
|
|
|
|
about me |
gelirsin gidersin dostumsun, gelmezsin gitmezsin neyimsin |
Udah Lewat |
|
Archives |
|
Dua |
Allah’ım,
Sana tutunuyorum,
Kimsenin yere atmasına izin verme beni.
(Sadi)
|
Martı |
“Yaşamak için ne çok sebep var,” diye düşünüyor uçmanın anlamına vardıkça. Kabiliyetlerinin sınırlarını aşmak, onu yaşatan en büyük sebep. Onun için balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka sebepler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz. Becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi hür olabiliriz!
|
Böyledir |
Başkasını kıran, inciten bir insanın kendisi de bundan mutlaka yara alır.Kötülüğün oku mutlaka geri döner |
Budur |
Ne gökte, ne denizde, ne dağların içinde, ne de ormanların kuytu bir köşesinde, hiçbir yer yoktur ki, insan yaptığı fenalıktan, karşılığını görmeden, kurtulup sıyrılabilsin |
Arkadaşlar |
|
Designed-By |
|
Credite |
|
|
Bizim buralarda kış yok valla.Zemheri filan ama ne yağmur ne kar var.Allah sonumuzu hayreylesin.