Tuesday, January 09, 2007
YALAN
Senin söylediklerine inanmam, benim saf olduğumu değil, senin yalancı olduğunu gösterir.
posted by suveyda @ Permalink ¤9:43 AM  
20 Comments:
  • At 12:02 PM, Anonymous Anonymous said…

    çok güzel bir söz...

    saflığın da mertebeleri vardır:) Allah(cc) katında.
    Allah içinse saflık. kazananlardansın daima.
    Yok nefsin içinse saflık daima kaybedenlerdensindir.

     
  • At 3:17 PM, Blogger tahin said…

    Yilandan korkmam, yalandan korktugum kadar der baba. Hem annem, hem babam su sozle buyuttuler beni: Ipe gidecegini bilsen dogruyu soyleyeceksin! Ucunda olum olmasi bile yalan soylemeye gerekce degil bizim evde.

    Simdi muslumanlarin bile rahatca yalan soyledigini gordukce.. Musluman yalan soylemez diye biliyordum oysa ki.. Gun gectikce hayalkirikligim artiyor:(

     
  • At 4:27 PM, Anonymous Anonymous said…

    Suveyda Hanım Kardeşim
    Hoşgörünüze sığınarak Suveyda veya Süveyda kelimesini merak ettim bu kelime ne manaya geliyor diye...
    Birkaç Lügata baktım "Siyahlık" anlamına geliyormuş...
    Başka bir anlamı daha var mı acaba diye araştırdım?
    Ama ben birşey bulamadım siz biliyorsanız yazabilir misiniz?
    Ehhh merak işte insan bilmek istiyor ne yaparsın :-)

     
  • At 1:55 AM, Anonymous Anonymous said…

    İlk defa duydum ve çok sevdim.
    Ama her inandığımız acaba böylemidir...

     
  • At 9:04 AM, Anonymous Anonymous said…

    İnsanlar arasındaki iletişimde hüsnü zan esastır. Kişinin mutlaka doğru söylediği kabul edilir. Zira insan fıtratı her zaman doğru olmayı, doğru söylemeyi ve güzel düşünmeyi gerektirir.

    Nasıl ki su her zaman sıfır dereceninin altında donar. Donduğu zaman da genişler, kapalı bir kapta ise onu parçalar. Çünkü suyun fıtratanda sıfır derecenin altında donmak ve genişlemek meyli mevcuttur. Ama antifiriz karıştırılan bir su, eksi 40 derecede bile donmaz.Çünkü antifiriz suyun fıtratını bozmuştur.

    İnsan da normal şartlarda yalan söylemez. Söylediği her söz doğru olur. Ama fıtratı bozulmuşsa,yalan da söyler, haksızlık ve yolsuzluk da yapar, etrafına akla gelmeyen zararlar verebilir.

    Rabbim fıtratı bozulmuş olanların şerrinden korusun ve fıtratımızı yarattığı gibi muhafaza etsin.

     
  • At 11:00 AM, Anonymous Anonymous said…

    Diğer saflığı mevzu dışında bırakarak
    Gerçek anlamda saf olabilmek saf kalabilmek safiyet ve masumiyet içinde yaşamak bu zamanda çok zor be arkadaşlar
    Ne mutlu saf, temiz, karışık ve bulaşık olmayan insanlara
    Çocuktan al haberi demişler neden çünkü çocuk saf ve temiz bozulmamış fıtrata sahip olduğundan fıtri olarak yalan demez ve doğruyu söyler
    Müslüman aldanır ama aldatmaz hele yalan hiç söyleyemez
    Aldatan bizden değildir ölçüsü her zaman aklımızda olmalı
    Onun için küçük büyük,beyaz siyah demeyip tüm yalanlardan uzak duralım ve hele yalancılara hiç ama hiç yaklaşmayalım
    Sen doğru ol eğri belasını bulur demişler
    Allah hepimizi yalandan ve yalancıdan muhafaza etsin

     
  • At 12:18 PM, Anonymous Anonymous said…

    birine gönderme mi yapıyon süveyda...:)

     
  • At 9:21 AM, Blogger suveyda said…

    anonymous,
    ee sözü diyene bak diye desem ukalalık olur demi.tamam demiyecem:)
    anonymous, saflığın benim için tek bir anlamı var.saf:temiz, pak, güzel, arınmış, kirlenmemiş, içinde yabancı madde olmayan vs vs.
    hani bazı ortamlarda söylenir."arkadaş biraz saftır".ben hemen derim.nasıl yani?yok böyle bişey ya.
    saflık ve saftiriklik çok farklı şeyler.



    tahin,
    söylediğin gibi tahin, aslında en önemli vurduda bulunmuşsun.demek ki bu alışkanlık ailede kazandırılıyor.yalan söylemekte , söylememekte bir alışkanlıktır.Kendi istek ve hevesleri yüzünden çocuklarına yalan söylemekte bir sorun görmeyen aileler oldukça daha çok yalancı nesil yetişir.
    ve şunuda ekleyeyim, artık yalan söylüyor diye değil, yalan söylemeyen birini gördüğüm zaman şaşırıyorum.
    ne hallere geldik Allah'ım.



    mehmet bey,
    insanın başına ne gelirse meraktan gelirmiş mehmet bey:)
    şuda var bu merak olmasa bişey öğrenebilme yüzdemiz de gün geçtikçe düşüyor.
    suveyda: kalbin en derin noktası demek.
    sizin öğrendiğiniz anlamıda varmış, bende sonradan öğrendim onu.
    umarım geçmiştir merakınız, sıradaki:)




    xprodoksit,
    duymakla kalırsın inş xprodoksit, sana dedirtmezler umarım:)
    her inandığımız böyle değildir.
    zaten çoğunada inanıyor gibi yapıyoruz.ben öyle yapıyorum.






    gönül pınarı,
    ben sizin dediğiniz gibi hüsnü zanla bakmak isterdim ama gel gör ki bakamıyorum.öyle yapmak çoğu zaman hayal kırıklığıyla sonuçlanıyor.yalan söylediğini bile bile nasıl iyi niyetle bakabilirim ki?ancak onu bozmayarak, dinler ve inanır gibi yaparak davranabilirm.inanmaksa asla.
    işin daha kötü tarafı ise, gün gelirde doğruyu söylerse ona bile inanılacak durumunuz kalmıyor.
    duygularımız çalınıyor, her gün, her saat, her köşe başını döndüğümüzde ve her yeni yüzde.



    mehmet bey,
    onun için ben çocukları çok seviyorum mehmet bey,onun için onarın dünyalarına hayranım.yalan yok, riya yok, aldatma yok, arkadan iş çevirme yok.
    yok işte hiçbir yalan yok.saklambaç oynarken bile yerini gösterecek kadar saf onların hayatı.
    sanırım büyüklerin hayatı bir kaç beden büyük geliyor bana, düşüyorum içine:)





    kayhan,
    evet kayhan,
    kafama bir meteor düştü de.
    ama nato kafa, nato mermer:)

     
  • At 11:51 AM, Anonymous Anonymous said…

    Suveyda Hanım
    İlim sahibi olmak için merak ve sual gerekli bilirsiniz;
    Dolayısıyla verdiğiniz aydınlatıcı bilgiler için teşekkürler...
    Bu arada çocuk gibi saf ve masum kalabilmek büyük bir meziyet ve erdem böyle kalabilenlere ne mutlu
    Kalın sağlıcakla

     
  • At 12:06 PM, Anonymous Anonymous said…

    "ve şunuda ekleyeyim, artık yalan söylüyor diye değil, yalan söylemeyen birini gördüğüm zaman şaşırıyorum."

    Aynı duyguları; yaşıyoruz sanırım. Allah (CC) yardımcımız olsun...

     
  • At 4:22 PM, Blogger suveyda said…

    mehmet bey,
    tabiki.hemfikiriz sizinle.
    benimki sadece latife.
    ben istesemde büyüyemiyorum ki.nasıl büyük gibi olayım ya bu kadar çocuk arasında.kolaysa siz olun:)




    anonymous,
    en çok kullandığım kelimeler şu oldu.
    hadi ya.ciddi misin?.doğru söyle?
    yalann?inanmıyorum ya?
    beni çığrımdan çıkardılar bu yalancı insanlar.bak sıfatları bile var.yalancı.
    ay ne çetrefilli konudur buuu:)
    ....


    şaka ve yalan bambaşka şeyler.insanlar yalan söyleyerek şaka yaptıklarını sanıyorlar.bununla komikde olamıyorlar, üstelik güvenlerinide kaybediyorlar.

     
  • At 2:02 AM, Anonymous Anonymous said…

    :(

     
  • At 10:11 AM, Blogger suveyda said…

    bunu yap boşver: :)

     
  • At 1:51 AM, Blogger Bâd-ı Sabâ said…

    @ Anonymous

    Yürüyen merdivenleri hiç sevmem..

    Âdeta, durun yürümeyin diyorlar insana :)

    Siz, böyle bir manzara karşısında durmayın.. yürüyünn ;)

    K. Mızrak

     
  • At 11:04 AM, Blogger suveyda said…

    çok yorullduysam severim, durup çıkarmasını beklerim.
    ama yorgun değilsem hiç takmam kendim yürürüm.
    bide şu var, yorgun olsanda acelen vardır, gene kendin çıkarsın, çıkarmasını beklemezsin.
    hayat işte, duruma göre, nabza göre şerbet durumları:)

     
  • At 11:13 PM, Anonymous Anonymous said…

    teredüttte kaldım şimdi yürüsem mi, yürümesem mi, diye :)

     
  • At 12:03 AM, Blogger Bâd-ı Sabâ said…

    - Yürüyelimm Anonymous :) Ama her an durmaya durdurulmaya hazır olasın, sonra hayâl kırıklığı yaşama diye söylüyorum ;) - Süveyda, sen de tabi ! durma, ne yorulmasıymış ya hu :) - Ha gayret pasta salonuna az kaldı, şu merdiveni de çıktık mı tamamdır. - Ben limonlusundan istiyorum.. üzeri çikolatalı olanından... öyle bişey varmıymış ki :D

     
  • At 8:53 AM, Blogger suveyda said…

    siz yürüyün ben asansöre binecem, ne bu işkence:))
    hayatta bazan kısa yollar vardır, illa kendimize eziyet etmeye gerek yok.bir kaç görüntüyü kaçırabilmek adına ben asansöre binecem izninizle:)

    ben limonlu, çikolatalı pastayı yemeye başladım bile, gelirseniz son dilime siz de yetişirsiniz:)
    hayat beklemeye gelmez, hele bekletmeye hiç...

     
  • At 2:12 AM, Blogger Bâd-ı Sabâ said…

    "bir kaç görüntüyü kaçırabilmek adına ben asansöre binecem izninizle:)"

    @ Süveyda

    Müsaade sizindir efendim.. pekâlâ... Bize de pastanın çöpü kalsın.. yok yaa o üzümün çöpüydü... Pastanın çöpü olmaz ki.. ama limonluysa ancak çekirdeği kalır tabi :)

    Allah râzı olsun, vesselâm. Gönül ne pasta ister ne pastahane, gönül sohbet ister pasta bahane... Bu da günün anlam ve önemine binaen bir söz. Pasta önemli değil efendim.. son dilim de size kalabilir :)

    Geç kalınmışlık yoktur, asla inanmam buna.. Bu tamamen bir masaldır, çocuk edebiyatında geçer :) ben çok okudum inan, sonra kaldırıp çöpe attım o kitapları.. Şimdi Gerçekler Acıdır adlı kitabı okuyorumm, ve gülmelere doyamıyorum..

     
  • At 9:23 AM, Blogger suveyda said…

    pastada çekirdeğini bulursak vay o ustanın haline.plastik bardak yüzünden tartışan siz, çekirdek için ustaya ne yaparsanız kimbilir:)
    pastayı ben seçerim, işi sağlama alalım.

    Allah daim etsin mutluluğunuzu.

    "hayat çok aşırı sevinçlerinde, mutluluklarında kısa ömürlü olduğu bir hayattır."

    böyle diyordu yazar.bir gün ağlar bir gün güleriz.hep mutlu olun desem buda masal gibi olur.iyisimi mutluluğunuz, üzüntülerinizden daha çok olsun.
    daha gerçeğe yakın oldu bu:)

    gerçeğin kendisi acı meyvesi tatlıdır gibi beylik bir laf edesim geldi :)

    yalan olmasında ne olursa olsun.yalana katlanmak, gerçeğin acısını yaşamaktan daha zordur.hemde çok zor.

     
Post a Comment
<< Home
 
 

about me
gelirsin gidersin dostumsun, gelmezsin gitmezsin neyimsin
Udah Lewat
Archives
Dua
Allah’ım, Sana tutunuyorum, Kimsenin yere atmasına izin verme beni. (Sadi)
Martı

“Yaşamak için ne çok sebep var,” diye düşünüyor uçmanın anlamına vardıkça. Kabiliyetlerinin sınırlarını aşmak, onu yaşatan en büyük sebep. Onun için balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka sebepler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz. Becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi hür olabiliriz!

Böyledir

Başkasını kıran, inciten bir insanın kendisi de bundan mutlaka yara alır.Kötülüğün oku mutlaka geri döner

Budur

Ne gökte, ne denizde, ne dağların içinde, ne de ormanların kuytu bir köşesinde, hiçbir yer yoktur ki, insan yaptığı fenalıktan, karşılığını görmeden, kurtulup sıyrılabilsin

Arkadaşlar
Designed-By

Visit Me Klik It
Credite
15n41n1