Thursday, November 23, 2006
YAVUZ SULTAN SELİM (2)

Filmlere konu olabilecek hayatı babasının bedduasına uygun olarak geçmiş ilginç osmanlı padişahıdır.

Ünü henüz şehzadeyken yeniçeri arasında yayılır. Babası ikinci Beyazıt'ın yumuşakbaşlı ve sakin yaradılışlı olması, fütuhata pek meraklı olmaması yeniçerileri kızdırır ve "yavuz padişah isterüz" diye ayaklanan yeniçerinin başına geçer yavuz sultan selim. Nihayetinde babasını devirip imparatorluğun başına geçer.

Bu noktada rivayet edilir ki babası yavuz'a üç bedduada bulunur:
"oğul, hayatın at üzerinde geçsin girdiğin her savaştan zaferle çıkasın ciğerlerini görerek ölesin"

Garip bir şekilde yavuz sultan selim'in 8 yıl ve birkaç ay süren saltanatı at üzerinde , seferde geçmiştir. Girdiği her savaştan zaferle çıkmış, osmanlı hazinesini kendisinden sonra gelip 46 yıl hüküm süren oğlu süleyman'dan daha fazla hazine doldurmuş ve kendi mührü devletin yıkılışına kadar (ve halen) topkapı sarayı'nın hazine dairesinin üzerinde kalmıştır. En nihayetinde herkesin bildiği gibi sırtında şirpençe adı verilen bir çıban çıkmıştır.

Hekimbaşı hasancan'a çıbanı patlatmasını söyler. Hekimbaşı itiraz etse de padişah ısrar eder ve çıban patlatılır. Rivayet odur ki padişah sırtına tutturduğu gümüş bir tepsiyle çıbana bakar, çıban çok derindir ve oradan ciğerlerini görür.

Bu noktada hekimbaşı ile arasında şu konuşma geçtiği yazılıdır kaynaklarda:

-hasan can bu ne haldir?
-hünkâr'ım, allah'a varmak zamanıdır?
-çocuk, sen bunca zamandır bizi kiminle bilirdin?

Çok güzel şiirler yazabilecek kadar ince ruhlu bir insan olan yavuz'un aynı zamanda tahtın bekası için akraba ve kardeş kıyımı yapmış olması da enteresandır. Osmanlı imparatorluğu'na, yaptığı mısır seferi sonucunda başlı başına ayrı bir kimlik vermiş, hilafeti getirmiş, osmanlı devlet yapısında köklü değişikliklere neden olmuştur ki bu değişikliklerin osmanlı'nın yıkılışını hazırlayan sebepler olduğunu iddia eden tarihçiler de az değildir.

Sol kulağındaki küpesi, mekke seferindeki bir cuma hutbesinin eseridir. O zamanki adetlere göre hutbeler, o yerin fatihi adına okutulurdu. Mekke fethedilince beytullah'da kılınan ilk namazda imamın kendisinden "hakim-i harameyn" (harem-i şerif'in -kabe'nin) hakimi ) diye bahsetmesi üzerine itiraz etmiş ve "biz buranın hakimi değil, kölesiyiz" diyerek o zamanlarda kölelik sembolü olan küpeyi sol kulağına takmıştır.

Mısır seferinden sonra kutsal emanetleri topkapı sarayına getirtmiş, başına 39 tane hafız koyup kendisi de aralarına karışarak (sarayda olduğu zamanlarda) kendisi de aralarına karışarak 40 kişi olmak suretiyle sürekli Kuran okutmuştur. Bu adet osmanlı devletinin ömrü boyunca devam etmiştir. Şu anda kutsal emanetler bölümüne giderseniz orada sürekli kuran okuyan bir imamın bulunduğunu görürsünüz ki bu gelenek tek kişiyle de olsa devam etmektedir.
(alıntı)
posted by suveyda @ Permalink ¤8:41 AM  
3 Comments:
  • At 1:52 PM, Anonymous Anonymous said…

    Tüm gücünü Allah yolunda ve İslam Birliğini sağlamak için gayret etmiş ve Sekiz yıllık kısa bir sürede de bunu sağlamıştır
    Allah O'ndan razı olsun
    Mekanı cennet olsun
    Bu vesileyle böyle büyük bir insanı hatırlattığınız ve gündeme getirdiğiniz için size de sonsuz şükran ve teşekkürler

     
  • At 12:44 AM, Blogger cenkunal said…

    Neden gümüş tepsiyle bakmış ki?Ayna yok muymuş?
    Bu arada tarihe karşı aşırı merakım var,Yavuz Sultan Selim de en hayran olduğum padişahlardan birisidir.
    Mekanı cennet olsun.Allah rahmet eylesin.
    Trabzon'da uzun yıllar valilik yapmış,o sırada Kanuni de Kırım Kefe'de vali imiş.Dede ise İstanbul'da padişah.İkinci Bayezid-i Veli.Hepsine rahmet diliyorum.

     
  • At 9:18 AM, Blogger suveyda said…

    mehmet bey hoşgeldiniz,
    amin.dualarınıza bilmukabele.
    rica ederim ne demek, benim için bunları okumak, padişahlarımız hakkında bilgi sahibi olmak zevk veriyor, okumak bilmek lazım, gurur duymak lazım, anlamak, anlatmak lazım.







    cenkunal bey,
    bilemiyorum ki aslında, o zaman gümüş epsiler meşhurdu sanırım ondan olabilirmi.hem gümüş tepsi demişlerse de biizm anladığımız manada gümüş tepsi değildir diye düşünüyorum.hani süs amaçlı olanlardan.ama tabi tam olarak bilemeyecem.

    bende çok severim tarih okumayı.okuldayken tarih bölümünde okuyan bir arkadaş vardı, o kadar soru sorardım ki kızı deli ederdim.benden bıkardı zavallı.


    ALLAH hepsine rahmet etsin

    amin

     
Post a Comment
<< Home
 
 

about me
gelirsin gidersin dostumsun, gelmezsin gitmezsin neyimsin
Udah Lewat
Archives
Dua
Allah’ım, Sana tutunuyorum, Kimsenin yere atmasına izin verme beni. (Sadi)
Martı

“Yaşamak için ne çok sebep var,” diye düşünüyor uçmanın anlamına vardıkça. Kabiliyetlerinin sınırlarını aşmak, onu yaşatan en büyük sebep. Onun için balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka sebepler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz. Becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi hür olabiliriz!

Böyledir

Başkasını kıran, inciten bir insanın kendisi de bundan mutlaka yara alır.Kötülüğün oku mutlaka geri döner

Budur

Ne gökte, ne denizde, ne dağların içinde, ne de ormanların kuytu bir köşesinde, hiçbir yer yoktur ki, insan yaptığı fenalıktan, karşılığını görmeden, kurtulup sıyrılabilsin

Arkadaşlar
Designed-By

Visit Me Klik It
Credite
15n41n1