Tuesday, November 14, 2006
İYİ İLE KÖTÜ

Leonardo da Vinci 'Son Aksam Yemeği' isimli resmini yapmayı düşündüğünde büyük bir güçlükle karşılaştı...

İyi'yi İsa'nın bedeninde, Kötü'yü de İsa'nın arkadaşı olan ve son akşam yemeğinde ona ihanet etmeye karar veren Yahuda'nın bedeninde tasvir etmek zorundaydı...

Resmi yarım bırakarak bu iki kişiye model olarak kullanabileceği birilerini aramaya başladı. Bir gün bir koronun verdiği konser sırasında,korodakilerden birinin İsa tasvirine çok uyduğunu fark etti. Onu poz vermesi için atölyesine davet etti,sayısız taslak ve eskiz çizdi.

Aradan 3 yıl geçti. 'Son Akşam Yemeği' neredeyse tamamlanmıştı,ancak Leonardo da Vinci henüz Yahuda için kullanacağı modeli bulamamıştı....

Leonardo'nun çalıştığı kilisenin kardinali, resmi bir an önce bitirmesi için ressamı sıkıştırmaya başladı.Günlerce aradıktan sonra Leonardo vaktinden önce yaşlanmış genç bir adam buldu. Paçavralar içindeki bu adam sarhoşluktan kendinden geçmiş bir durumda kaldırım kenarına yığılmıştı.Leonardo yardımcılarına adamı güçlükle de olsa kiliseye taşımalarını söyledi çünkü artık taslak çizecek zamanı kalmamıştı.Kiliseye varınca yardımcılar adamı ayağa diktiler.Zavallı,başına gelenleri anlamamıştı.Leonardo adamın yüzünde görülen inançsızlığı, günahı, bencilliği resme geçiriyordu...

Leonardo işini bitirdiğinde, o zamana kadar sarhoşluğun etkisinden kurtulmuş olan berduş gözlerini açtı ve bu harika duvar resmini gördü.

Şaşkınlık ve hüzün dolu bir sesle şöyle dedi:

'Ben bu resmi daha önce gördüm...

''Ne zaman?' diye sordu Leonardo da Vinci, o da şaşırmıştı.

'Üç yıl önce' dedi adam.. 'Elimde avucumda olanı kaybetmeden önce. O sıralarda bir koroda şarkı söylüyordum, pek çok hayalim vardı, bir ressam beni İsa'nın yüzü için modellik yapmak üzere davet etmişti...'

İyi ve Kötü'nün yüzü aynıdır...
Her şey insanın yoluna ne zaman çıktıklarına bağlıdır...

Paulo Coelho

posted by suveyda @ Permalink ¤9:29 AM  
6 Comments:
  • At 4:46 PM, Blogger berra said…

    Güzel bir yazı.Paylaştığın için teşekkürler.

     
  • At 9:28 PM, Blogger Suat Saygın said…

    Suveyda,
    bu yaziya birkac gun once rastladim. Ayni adamin olmasi sasirtti beni dogrusu..

     
  • At 9:48 PM, Blogger Unknown said…

    Bu yazıyı bende okumuştum öncelerden ve çok şaşırmıştım hemen leonardo amcaya sordum aynen söylediklerini yazıyorum

    "YOK ÖYLE BİR ŞEY, MEDYANIN UYDURMASI BUNLAR İNANMAYIN SİZ"

    ama genede olabilir belki....

     
  • At 10:43 AM, Blogger Kayhanoviç said…

    güzel bir yazı buraya geldiğim de böle iç acıcı yazılar okumak hosuma gdiyor acıkcası. hiç bir sey göründüğü gibi değildir aslında. iyide kötü de aynı yüzde bulunabilir.

     
  • At 12:12 PM, Anonymous Anonymous said…

    Hayat bir sahne ve insanlar başrol oynuyor çogu zaman kendi oyunlarında.Bazen iyi bazen kötü .Biz mi zamanı harcıyoruz zaman mı bizi bilmiyorum ama hayatın değişik evrelerinde kendimizde iyiyi ve kötüyü bulmak mümkün.Birazda tevafuk sanıyorum hiç belli olmuyor insan yaşamı.Güzel bir konu teşekkürler.

     
  • At 9:01 AM, Blogger suveyda said…

    berra,
    rica ederim, ne demek:)





    suat,
    bende hiç böyle bir şey beklemiyordum suat bey, aynı şaşkınlığı bende yaşadım.hadi ya deyip kalmıştım bir an:)






    xprodoksit,
    hımmmm,uydurmada olabilir aslında xprodoksit.Yinede bizim burdan bişey çıkarmamız için engel değil.
    Leonardo amca kim onu merak ettim:)







    kayhan,
    teşekkür ederim kayhan,
    daha öncede söylemiştik bazan hiç bir şey göründüğü gibi olmuyor.
    tükenmez mavi kalem görüntüsündeki kalem kırmızı yazdığını nerden bilebilirdik ki yazana kadar.







    jasmina,
    sanırım karşılıklı bir dengesizlik içinde birbirimizi harcayıp gidiyoruz jasmina.
    ve hoşgeldin, ilk yorumun:)
    iyi ve kötü bize bir nefes kadar yakın.sanırım bunun hakında bir hikaye vardı ve yaşlı bir bilgenin bir sözü.iyimi galip gelir kötümü diye soran çocuğa ben hagisine daha iyi bakarsam o galip gelir evlat demişti.
    tevafuklarımız hep iyiye dair olsun inş.

     
Post a Comment
<< Home
 
 

about me
gelirsin gidersin dostumsun, gelmezsin gitmezsin neyimsin
Udah Lewat
Archives
Dua
Allah’ım, Sana tutunuyorum, Kimsenin yere atmasına izin verme beni. (Sadi)
Martı

“Yaşamak için ne çok sebep var,” diye düşünüyor uçmanın anlamına vardıkça. Kabiliyetlerinin sınırlarını aşmak, onu yaşatan en büyük sebep. Onun için balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka sebepler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz. Becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi hür olabiliriz!

Böyledir

Başkasını kıran, inciten bir insanın kendisi de bundan mutlaka yara alır.Kötülüğün oku mutlaka geri döner

Budur

Ne gökte, ne denizde, ne dağların içinde, ne de ormanların kuytu bir köşesinde, hiçbir yer yoktur ki, insan yaptığı fenalıktan, karşılığını görmeden, kurtulup sıyrılabilsin

Arkadaşlar
Designed-By

Visit Me Klik It
Credite
15n41n1