Thursday, November 09, 2006
BU UTANÇ YETMİYOR BİZE!



Bu resimleri koyuyorum ki insanlığımı kaybedersem şayet, ben; ben olmaktan çıkarsam bu resimlere bakayım ve utanayım, üzüleyim, içim acısın, yansın.

Saat 23:30.Tarih 08.11.2006.Televizyon kanallarını çevirirken bir haber düşüyor kanalın birine.Bir çocuk kanlar içinde, anne feryad ediyor, baba kendini parçalıyor, insanlar ağlıyor.İsrail, Gazze’de çocukları vurmuş, 7 yaşında bir çocuk hedef olmuş bombalara.Kapmışlar hastaneye yetiştirmişler, geriye bir tutam kan ve iki ayakkabısını bırakarak.Hemen acile kaldırıyorlar, doktorlar üşüşüyor başına, bin türlü alet edavat arasında kanlanmış gözleri siliniyor gözyaşları arasında.Tüm uğraşılara rağmen kalbi duruyor çocuğun.Anne baba feryat figan kesiliyor, bir adam ayakkabıları kaldırıyor “dünya gör artık bunları, duy bizi, utan utan” diyor…

Ben donup kalıyorum ekran başında.İnsanın kanı donar da akmaz derler ya budur işte.Ben ne diyeyim size ya.Allah belanızı versin, ıslah olacağınız yok sizin Allah imha etsin sizi.Ya sizi bir anne doğurmadı mı, bir babanın evladı değil misiniz, hayatta hiç mi bir çocuğu sevmediniz, hiç mi çocuk olmadınız, hiç mi bir kelebeğe , bir çiçeğe, bir böceğe dokunmadınız, hiç mi çizgi film izlemediniz??????? Ne çabuk unuttunuz, sizin maziniz çocukluktan ibaretti.Tahrevalliniz, oyuncaklarınız vardı, saklambaçlarınız vardı.Yazıktır, günahtır, vahşettir, hayvanlıktır bu.İnsanlık mı bu????Sokaktaki köpekler bile bunları yapmaz.

Beddua ediyorum size, en kötüsünden, en berbatından.Allah sürüm sürüm süründürsün sizi, sadece gideceğimiz dünyada değil bu dünyada da gün yüzü göstermesin, canınız yansın, içiniz acısın, yaptığınız vahşetler rüyalarınıza girsin, geceleri korkarak uyanasınız, hatta hiç uyuyamayasınız.Kabuslar peşinizi bırakmasın.Ben kolay kolay beddua eden bir insan değilim hatta etmem bile.Hayatım da birine beddua ettim çok kötü bir şekilde hastane köşelerinde sürünerek acı çeke çeke öldü.Bilmiyorum ahım mı tuttu ama şunu biliyorum ki bu gözler bu vahşete şahit olduysa, inşaAllah sizin berbat olduğunuz günlerede şahit olacak.Allah var ve bunlar sizin yanınıza kalmayacak.

Utanıyorum, kahroluyorum, böyle elim kolum bağlı film izler gibi bu vahşete tanık olmak içimi acıtıyor.Bana yıldızları toplayıp avucuma koyan yeğenlerim var, halacım diyen seni çok seviyorum diyen boynumu saran kollar var.O anne baba nasıl dayanacak buna, zaman mı ilaç olacak, yoksa zaman mı öldürecek onları.Bir daha gökyüzünü göremeyecek, yıldızlarıda izleyemeyecek, belki de onları kimin avucuna bırakmayı hayal etmişti.Bu ikilemi düşünmek midemi bulandırıyor, gidip kusmak istiyorum gecenin o saatinde.

Pamuk ipliği gibi koptu yaşamdan gitti.Niye???Kocaman bir hiç uğruna.Cennet bahçelerinde koşturmak için bir hayat daha ayrıldı bu diyardan, arkasında gözü yaşlı onca insan bırakarak.
Bir tarafta gözleri kan bürümüş barbarlar, diğer tarafta utanmaktan öteye gidemeyen bizler.

Tam televizyonu kapatıp yatacam, bir kanala basabiliyorum.
Şok, şok, şok haber...
Tülin ve Caner birbirlerine kavuşacak mı?

Lanet ediyorum bazan, lanet…

Ve bugün sabah oldu, güneş doğdu tıpkı yarın gene doğacağı gibi…

Hayat devam ediyor herşeye rağmen değil mi?
Evet ediyor...
posted by suveyda @ Permalink ¤10:53 AM  
6 Comments:
  • At 4:13 PM, Blogger berra said…

    Aynı haberi dün akşam ben de izledim.Önce şöyle bir irkildim.Ölüm bize ne kadar normal gelmeye başlamış onu farkettim.Televizyonlarda görmeye o kadar alışmışız ki bu sahneleri...
    Süveyda önce ben de senin gibi lanetler okudum içimden bu vahşeti yapanlara ve sonra bunu seyreden dünyaya.Sonra düşündüm ve kendime kızdım.Sanki ben farklımıydım.
    Dünyada yaklaşık 1,5 milyar müslüman var.6 milyon nüfusu olan İsrail'e karşı hiçbir müslüman ülke sesini çıkaramıyor.O yüzden asıl biz kendimize kızmalıyız.Kendi kendimize lanetler okumalıyız.Çünkü bu vahşeti yapanlar ne kadar suçluysa sesimizi çıkarmadığımız için biz de o kadar suçluyuz.

     
  • At 9:23 PM, Anonymous Anonymous said…

    s.a suu cumm
    çok acı yaa.:((
    Hele de çocuklar bunu hiç haketmiyolar.
    Aynı olay hristiyan ve ya yahudi bir milletin başına gelseydi tüm dünya ayaklanır o zulmu yapanlara etmediğini bırakmazdı.Ama mazlum olan Müslüman bi millet olunca basit bi kınama mesajından başka ne yazık ki kimsenin bi şey yaptığı yok.Mevla tüm müslümanları İsrail gibi lanetlenmiş bir milletin zulmünden korusun.Yar ve yardımcıları olsun..

    nee:(((

     
  • At 10:02 PM, Blogger emircan said…

    Utanmak!Bir başka ifadeyle haya etmek."Haya imandan bir şubedir."

    Kim sizden biriniz hoş olmayan bir şey gördüğünde onu eliyle,gücü yetmezse diliyle değiştirsin.Ona da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin.Bu da imanın en zayıfıdır."
    Sizin bu yazınız bana bunları hatırlattı...

     
  • At 1:43 AM, Blogger Kayhanoviç said…

    zamanı gelecek be bak bunu sende göreceksin bende ömrümüz yetecek.

    onlar insan olamaz ya. allah belalarını versin.

    askerlerimiz birde orda onların basına bişi gelse kim hesap verecek acaba?

    allah muhafaza....

    israill kaacacak ağac aracaksın saklanacak...

     
  • At 12:58 PM, Blogger suveyda said…

    berra,
    haklısın berra herşeyi o kadar normal karşılamaya başladık ki.hiçbir şeye şaşırmıyoruz, irkilmiyoruz, duygularımız uyuşturulmuş durumda.
    evet bizde suçluyuz,dünyanın bir ucundaki müslüman kardeşimize diken batsa duymamız gerekirken, komşumuzun feryadını dahi duymaz olduk.suçluyuz tamam ama asla ve asla bütün bunlar bu çocuklara ödettirilmemeli.bu çocuklara faturası çıkarılmamalı.yapılan bunca vurdumdummazlığın cezasını bu çocuklar çekmemeli.aklıma geldikçe lanet ediyorum o insan olmayan yaratıklara.




    kaf-nun,
    evet birde vereceğimiz hesap var demi.ah bir bilsem keşke.
    israil hükümeti açıklama yapmış.Onlarda çocukları canlı kalkan olarak kullanmasınlar, bizde öldürmeyiz diyor.Yüzsüzlere bak ya.Hangi anne-baba böyle birşey yapar.kendisi çocuğuna canlı kalkan olur.pişkin pişkin konuşuyorlar birde.
    kahrolsunlar inş.







    nee,
    a.s nee'cim.
    maalesef öyle nee cim maalesef.
    lübnanda gördük neler yaptıklarını.kaçırılan iki insan için onlarca mileti perişan ettiler, evsiz, annesiz , babasız, evlatsız sokaklarda bıraktılar.
    ALLAH elbet soracak bunların hesabını.
    bugün olmasa bile elbet bir gün.







    emircan bey,
    "utanmadıktan sonra istediğini yap" .umarım o şubeden hiç kopmayız.
    benimde bunları yazarken aslında sizin dedikleriniz aklıma gelmişti, o zaman daha çok utanıyor ve üzülüyorum.
    İNŞAALLAH imanımız daha bir güçleniverir.







    kayhan,
    inş kayhan inş.Bugün olmasa bile yarın, obürgün ve bir gün mutlaka olacak bu.Onlarda kahrolacaklar, onlarda bu acıları yaşayacaklar.

    bu gözler o günleri görmese bile mutlaka bunların hesabını verecekler bunu bilmekte yeter.

    AMA ÇOCUKALR ÖLMESİN YA:((

     
  • At 7:52 PM, Blogger gaykedi said…

    toplumsal linçle ilgili birşeyler okurken aklıma düştü, isyerinde bir kac gündür birisi her sabah Erbakan tayfasının Milligazete'sini bırakıyor,hemde ücretsiz, islamı holdinglere yimpaşa falan para kaptıranlar, paraları nereye gidiyor diye merak etmesinler derim, bu gazetemsi şeyin hicri 17 şevval 1427 tarihli geçen günkü sayısında :) evet gerçekten böyle bir tarih var üzerinde yani 8 kasım çarşamba 2006, fazla değil canım sadece 600 sene geriden geliyorlar :)

    araplar bile artık dünyayla aynı miladi takvimi kullanıyor, bunlar araplardan daha arapçı galiba ya herneyse; manşet "Bunlar Lanetli Kavim" bahsedilen israil, herhangi bir milletin yaptıklarını eleştirmek ayrı lanetli olmakla suçlamak ayrı ! birileri de kalkar türklere doğuştan barbarlar der, kürtlere bunlar adam olmaz vahşiler der, araplar cahil oğlu cahildir, müslümanlık dünyada ki en ilkel dindir der....der de der...sonra ortalık birbire girer...üf ya üff gelde sinirlenme şu dangalaklara !

     
Post a Comment
<< Home
 
 

about me
gelirsin gidersin dostumsun, gelmezsin gitmezsin neyimsin
Udah Lewat
Archives
Dua
Allah’ım, Sana tutunuyorum, Kimsenin yere atmasına izin verme beni. (Sadi)
Martı

“Yaşamak için ne çok sebep var,” diye düşünüyor uçmanın anlamına vardıkça. Kabiliyetlerinin sınırlarını aşmak, onu yaşatan en büyük sebep. Onun için balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka sebepler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz. Becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi hür olabiliriz!

Böyledir

Başkasını kıran, inciten bir insanın kendisi de bundan mutlaka yara alır.Kötülüğün oku mutlaka geri döner

Budur

Ne gökte, ne denizde, ne dağların içinde, ne de ormanların kuytu bir köşesinde, hiçbir yer yoktur ki, insan yaptığı fenalıktan, karşılığını görmeden, kurtulup sıyrılabilsin

Arkadaşlar
Designed-By

Visit Me Klik It
Credite
15n41n1