Thursday, November 02, 2006
SÖZLER, SAZLAR , İNCEDEN DOKUNMALAR,KINAMALAR, KARIŞIK KURUŞUK ŞEYLER,,,

"Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum"
Kim söylemiştir bu ilmin, bilginin önemini gösteren bu sözü.Hz. Ali değil mi?
Hayır bilemediniz sevgili arkadaşlar, bunu kim olduğunu bilmediğimiz atalarımız ya da şöyle ifade edeyim anonim bir şahsiyet söylemiş.
Gene olmadı değil mi?Hiç yakışık almadı bu açıklama da.Çünkü biz yıllardır biliriz ve duyarız ki bu sözün sahibi Hz. Ali'dir.Bunu küçücük çocuklarda bilirler.O kadar içimize girmiştir o kadar bizden bir söz haline gelmiştir ki ve bu söz için onlarca kitap yazılmış, resim çizilmiştir ki bilmemek yerinde bir tabir olacaksa şayet abes olur artık.

Velhasıl gelin görün ki bunu Hülya Koçyiğit hanfendi bilmiyor.Bugün bir tevafuk olacak ki programını gördüm, önce şaşırmakla beraber artık hangi konu üzerinde konuşuyorsa tam bu sözün üstüne geldim.Atalarımızın dediği gibi bir giriş yaparak bu sözü söyledi.Bir şaşkınlık daha yaşattı bana Hülya hanım.

İlla bir atamızın sözünü istiyorsan ben söyleyeyim."Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp".Evet bilmeyebilir, buraya kadar herşey doğal ama be mübarek sen 60 milyon karşısına çıkıyorsun, her ne kadar bu tür programları hoş görmesekte bir izleyici kitlesi var ve bu kadar insan bu sözü benim gibi dikkat etmediyse artık atalarımızın söylediği anonim bir söz olarak bilecekler.Madem böyle bir söz edeceksin, vatana millete, izleyicilerine bir güzellik yapacaksın, ilimden irfandan sözedeceksin insan bir kimin söylediğine bakmaz mı öğrenmez mi ya!Hadi sormaya utanıyon google diye bir şey icat etmişler adamlar demi ama.

Sosyal mesaj vermek Kartal Tibetle aşk filmlerini çevirmeye benzemiyor.Ben çok severim türk filmlerini izlemeyi ve karakterleride hep o halleriyle hatırlamak istiyorum, bu tür programlar yakışmıyor sinemanın aşk dolu kızına.Ve ben seni Kartal Tibet aşkıyla ölürken "artık bülbül ötmüyor, gül dolu pencerede, yalnız hatıran kaldı, boş kalan çerçeve de" şarkısını söylerken hatırlamak istiyorum.

Çokmu önemli kimin söylediği bu sözü düşünenler olabilir.Evet önemli.Günümüzde çok saçma ve bir o kadar da abes olan şarkı sözlerine emeğe saygı diye onlarca savaş verilirken davalar açılırken, tarihe ışık tutan süresiz geçerliliği olan bu sözün de kim tarafından söylendiği yüz bin defa daha önemli bence.
Ve beynim bir an bile olsa yukardaki resim gibi karıncalandı.
Hiç güzel olmadı, ne diyeyim.
posted by suveyda @ Permalink ¤4:20 PM  
2 Comments:
  • At 4:58 PM, Blogger Siyah Zambak said…

    bende tam hz.aliden hülya koçyiğite laf nasıl geldi diyecektim ki, çok güzel gelmiş.iyide olmuş lafı getirmen..

    acaba hülya hanım hz.alinin adını hatırlayamadığı içinmi, kimin söylediğini bilmediği (cahillikten) için mi, yoksa bilip ve hatırlayıp telaffuz etmek istemediği içinmi böyle söyledi.

    netice de hangisi olursa olsun, kötü etmiş.ne diyelimki, hem bişey desek bile hangi birine laf yetiştireceğiz ki..allah hayrımızı versin..bugün ben de şöyle bir kanalları gezeyim dedim, bir sürü lüzumsuz programlarla dolu..biri bitiyor, diğeri başlıyor..muzır yayınlar..

     
  • At 10:37 AM, Blogger suveyda said…

    siyah zambak,
    hangi niyetle söylediğini bilemem ama yinede ben bu konuda ben pek iyi niyetli olamayacağım.
    hayır iyi bir niyeti olsa bile, insan üzerindeki sorumluluğu bilip hareket etmeli.
    sonuçta televizyon gibi binlerce insana seslenilinen bir yayın organında konuşmak, birşeyler demek bu kadar basit olmamalı.

    bazan bloglarda görüyorum.millet her ettiği lafı notere tesdik ettirmiş.biri kullansa kazara o lafı müeebet hapis yiyecek nerdeyse.
    madem emeğe saygı , bunada saygı gösterilsin .

    biz ne kadar lüzumsuz desek te, şunu kabul edelim ki izleme potansiyeli gemiş bu tür programların.

    bizim dilimiz yetmez bunlara laf yetiştirmeye siyah zambak:)

     
Post a Comment
<< Home
 
 

about me
gelirsin gidersin dostumsun, gelmezsin gitmezsin neyimsin
Udah Lewat
Archives
Dua
Allah’ım, Sana tutunuyorum, Kimsenin yere atmasına izin verme beni. (Sadi)
Martı

“Yaşamak için ne çok sebep var,” diye düşünüyor uçmanın anlamına vardıkça. Kabiliyetlerinin sınırlarını aşmak, onu yaşatan en büyük sebep. Onun için balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka sebepler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz. Becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi hür olabiliriz!

Böyledir

Başkasını kıran, inciten bir insanın kendisi de bundan mutlaka yara alır.Kötülüğün oku mutlaka geri döner

Budur

Ne gökte, ne denizde, ne dağların içinde, ne de ormanların kuytu bir köşesinde, hiçbir yer yoktur ki, insan yaptığı fenalıktan, karşılığını görmeden, kurtulup sıyrılabilsin

Arkadaşlar
Designed-By

Visit Me Klik It
Credite
15n41n1