Monday, June 30, 2008
KUŞ MİSALİ İŞTE









Tarık Tufan, kitabına isim verirken demiş ya hani "Ve sen kuş olur gidersin"
Öyle birşey işte...

Labels:

posted by suveyda @ Permalink ¤12:25 AM  
4 Comments:
  • At 6:32 PM, Blogger selma said…

    evet ablacık insan oğlu kuş misali bi gün orda bigün burda ne alaka diyeceksin ama aklıma ilk gelen bu oldu.kuşlar gerçekten çok güzel hayvanlar.zarasız insana bir huzur veriyolar.bu kuş yuvası bizim köyde balkondaydı .bu hafta indiğimizde gitmişlerdi.gerçi gülme ama başlığı ben yeni farkettim.kuş misali.böylece bir yazara yakışmayan kardeşi modeli ortaya çıktı.olsun böyleleri de lazım dımı.elma armut portakal hepinize hoşçakal.çok saçma bir yorum oldu.olsun bu gün böyle yarın öyle.sonrası meçhul.dönüşü olmayan yola girdim galiba........

     
  • At 11:42 PM, Anonymous Anonymous said…

    Kuş deyince aklıma Bülbül gelir
    Bülbülde Gülü hatırlatır ve bir de Mehmet Akif'i
    Ne alaka diyebilirsiniz ama işte kurun alakayı...

    BÜLBÜL

    Bütün dünyaya küskündüm,dün akşam pek bunalmıştım;
    Nihayet,bir zaman kırlarda gezmiş,köyde kalmıştım.
    Şehirden kaçmak isterken sular zaten kararmıştı,
    Pek ıssız bir karanlık sonradan vadiyi sarmıştı.
    Işık yok,yolcu yok,ses yok,bütün hilkat kesilmiş lal...
    Bu istiğrakı tek bir nefha olsun etmiyor ihlal
    Muhitin hali"insaniyyet"in timsalidir,sandım;
    Dönüp maziye tırmandım,ne hicranlar,neden andım!

    Taşarken haşrolup beynimden artık bin müselsel yad,
    Zalamın sinesinden fışkıran memdud bir feryad,
    O müstağrak,o durgun vecdi nagah öyle coşturdu
    Ki vadiden bütün,yer yer,eninler çağlayıp durdu.
    Ne muhrik nağmeler,ya Rab,ne mevcavemc demlerdi;
    Ağaçlar,taşlar ürpermişti,güya sur-i mahşerdi!

    Eşin var,aşiyanın var,baharın var,ki beklerdin;
    Kıyametler koparmak neydi,ey bülbül ,nedir derdin?
    O zümrüd tahta kondun,bir semavi saltanat kurdun;
    Cihanın yurdu hep çiğnense,çiğnenmez senin yurdun,
    Bugün bir yemyeşil vadi,yarın bir kıpkızıl gülşen,
    Gezersin hanmanın şen,için şen,kainatın şen.
    Hazansız bir zemin isterse,şayed ruh-i ser-bazın.
    Ufuklar,bu'd-i mutlaklar bütün mahkum-i pervazın.
    Değil bir kayda,sığmazsın-kanatlandın mı-eb'ada;
    Hayatın en muhayyel gayedir ahrara dünyada,
    Neden öyleyse matemlerle eyyamın perişandır?
    Niçin bir damlacık göğsünde bir umman huruşandır?
    Hayır,matem senin hakkın değil...matem benim hakkım:
    Asırlar var ki,aydınlık nedir,hiç bilmez afakım!
    Teselliden nasibim yok,hazan ağlar baharımda;
    Bugün bir hanumansız serseriyim öz diyarımda!
    Ne hüsrandır ki:Şark'ın ben vefasız,kansız evladı;
    Seraba garba çiğnettim de çıktım hak-i ecdadı!
    Hayalimden geçerken şimdi,fikrim herc ü merc oldu,
    Salahaddin-i Eyyubilerin,Fatih'lerin yurdu.
    Ne zillettir ki:nakus inlesin beyninde Osman'ın;
    Ezan sussun,fezalardan silinsin yadı Mevla'nın!
    Ne hicrandır ki:en şevketli bir mazi serap olsun;
    O kudretler,o satvetler harab olsun,türab olsun!
    Çökük bir kubbe kalsın mabedinden Yıldırım Han'ın;
    Şenaatlerle çiğnensin muazzam kabri Orhan'ın!
    Ne haybettir ki:Vahdetgahı dinin devrilip,taş taş,
    Sürünsün şimdi milyonlarca me'vasız kalan dindaş!
    Yıkılmış hanümanlar yerde işkenceyle kıvransın;
    Serilmiş gövdeler,binlerce,yüz binlerce doğransın!
    Dolaşsın,sonra,İslamın haremgahında namahrem...
    Benim hakkım,sus ey bülbül,senin hakkın değil matem!

    Mehmet Akif ERSOY

     
  • At 6:33 PM, Anonymous Anonymous said…

    SEN KUŞ OLUR
    GİDERSİN BİR TRENLE


    Uzun bir geçmişimiz var
    Hiç yorulmadan
    En azından bir kere
    eğlenceli beşik

    ha biz varız
    ha biz maskeli balo
    Saygıya durup üstün bir gecede
    Bir sır payı katlayıp
    sade bir kahveden
    Keyifsiz bir detayın hkmüyle
    ha biz yokuz
    ha biz seferde

    Ya bu kez ölenleri görmeliysek
    Ya sen kuş olup gitmeliysen bir trenle

    Parka dolalım
    Park bizi alır önce
    Seyrimizden bir sabah kazanır
    Eğri fakat daha çok eğrilmez bir şoförle
    Sayısız rampaya katlanır
    ya güneşten daha zengin
    sofraya diz çökeriz
    ya sen kuş olup gitmeliysen bir trenle

    Oysa sergimize kuşlar gelir uzanır.

    CAHIT ZARIFOGLU

    tarik tufanin da cahit amcadan esinlendigini biliyorsun dimi? : )

     
  • At 11:44 AM, Blogger suveyda said…

    selma,
    bir tek son kısmı doğru selma.dönüşü olmayan bir yola girdin sen.
    hatırlarmısın bir beslediğimiz bir kuşumuz vardı zamanın birinde.ben nasıl korkuyordum, hep sen bakıyordun.zararsızdırlar deyince o aklıma geldi.
    bir gün baktık kaybolmuştu, tam bir ay sonra gelip cama konup ölmüştü.ne kötü olmuştuk değil mi?
    kuş misali işte.





    mehmet bey,
    ne alaka olursa olsun mehmet akiften bir şiir okumak güzeldi mehmet bey.
    isteyen alakasını kurar bir şekilde.







    sina,
    sinacım bu şiiri en başta resimlerle beraber koyup koymama noktasında tereddüt ettim.Görüldüğü üzere vazgeçtim sonra.senin yazacağın varmış demekki:))
    sağol sinam.
    kimbilir bir gün kuş olur gelirsin.

     
Post a Comment
<< Home
 
 

about me
gelirsin gidersin dostumsun, gelmezsin gitmezsin neyimsin
Udah Lewat
Archives
Dua
Allah’ım, Sana tutunuyorum, Kimsenin yere atmasına izin verme beni. (Sadi)
Martı

“Yaşamak için ne çok sebep var,” diye düşünüyor uçmanın anlamına vardıkça. Kabiliyetlerinin sınırlarını aşmak, onu yaşatan en büyük sebep. Onun için balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka sebepler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz. Becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi hür olabiliriz!

Böyledir

Başkasını kıran, inciten bir insanın kendisi de bundan mutlaka yara alır.Kötülüğün oku mutlaka geri döner

Budur

Ne gökte, ne denizde, ne dağların içinde, ne de ormanların kuytu bir köşesinde, hiçbir yer yoktur ki, insan yaptığı fenalıktan, karşılığını görmeden, kurtulup sıyrılabilsin

Arkadaşlar
Designed-By

Visit Me Klik It
Credite
15n41n1