Saturday, April 21, 2007
NİŞANIMIZ VAR

Günlerden Cumartesi,
Aylardan Nisan,
Ve tarih 21 Nisan 2007
Bizde böyle bir not düşelim.

Hilalim, dostum, canım, doktorum, hiloşum ömür boyu mutluluklar seninle olsun.
Hani demiştin ya bir ara, Ankara’da senin için atan bir kalp var diye, işte o kalbin içine huzur, mutluluk, neşe, sağlık, sevgi, aşk dolsun ve atmaya devam etsin.Nişan, aşk, sevgi, yüzükler, aile, dostlar hepsi burada ve sinemalarda:)

Tostum tebrikler:)

Allah tamamına erdirsin inş.

Hilal ve Sinan’a Süveyda’dan mutluluklar…

Not:Böyle yazılar çok olacak bu gidişle, uyarmadı demeyin:)



Bu güller sizin için...

Labels:

posted by suveyda @ Permalink ¤4:31 PM  
7 Comments:
  • At 2:41 AM, Blogger birisinin yeri said…

    Hadi bakalım, Allah tamamına erdirsin diyoruz.Selâmetle...

     
  • At 7:38 AM, Blogger Bâd-ı Sabâ said…

    @

    - Nette şu sözün kökenini araştırıyordum..
    - Beyaz lâle 'nin bile, siyah gölge 'si vardır.
    - Karşıma şu söz çıktı,
    - Evlilik bir kale gibidir. Dışardakiler oraya girmek için, içerdekiler de çıkmak için uğraşır dururlar.
    -
    - Bilinmeyen, merak uyandırıyor.. bilinen ise, usanç. Bunu da ben söylemişim )
    -
    - Tebrik ederiz.. Allah (cc) yollarını bir tutsun.
    - Âmin,

     
  • At 9:24 AM, Blogger suveyda said…

    baver,
    inş diyorum bende.
    zaten daha nişan olmadan düğün tarihi belirlediler:)





    kazım mızrak,
    kazım bey değişik bir taraftan yakalamışsın olayı:)
    benim aklımı az bi tarattırsam şu geliyor önüme.
    "evet evlilik zor olabilir, meşakkatleride olabilir, acılı, kaygılı, kavgalı ve daha kötü günleri olabilir fakat görünür itibariyle güzeldir, ya da güzel olarak bilinmelidir, ki güzeldir de."
    gölgeye değil, laleye bakalım diyorum:)
    amin.Allah razı olsun.

     
  • At 8:38 AM, Anonymous Anonymous said…

    Hayırlı Sabahlar Suveyda Hanım
    Arkadaşınıza tüm yaşamı boyunca mutluluklar dilerim..
    Evlenmek ciddi ve önemli bir iştir bu yolda olan herkese saadetler dilerim...

    EŞİNİ DOĞRU SEÇMEK...
    Doğru eş her zaman uzun zaman flort edilen kişi değildir.
    Önemli olan kısa zamanda da olsa fikirlerinin uyuştuğu,
    Yaşam tarzlarının benzediği,
    Espiri anlayışının yakın olduğu,
    Zor zamanların da hep yanında olacağını bildiğin,
    Dertlerini, sevinçlerini paylaşabileceğin,
    Fikirlerine, olaylara bakış açısına güvendiğin,
    Senin fikirlerine saygı duyan,
    Konuşmaktan sıkılmayacağın,
    Hayata küstüğün zaman seni kabuğundan çıkartıp eğlendirebilen,
    Gözlerine baktığında ne söylemek istediğini anladığın,
    Aynı zamanda ve daha önemlisi dünya hayatı yanında sana Ahiret hayatını da kazandırabilecek;
    Allahı ve peygamberi unutturmayacak iyi bir arkadaş,
    Fiziksel görünüşün dışında da seni sen olduğun için sevebilecek fizikten çok iç güzelliğini sevecek
    ve bunu kaldırabilecek biri eş olmalı veöyle seçilebilmeli!!!
    Dünya da böyle biri var mı? diye sorabilirsiniz şimdi…
    Emin olun ki vardır!!
    Tabii ki sayıları fazla değil.. Hatta hayatta insanın karşısına ya 1 yada 2 kere çıkar, belki de hiç çıkmaz...
    Önemli olan onu fark edebilmek…
    Onu fark edebilmek için belki sadece etrafa bakmak yeterli olacaktır.
    Çünkü muhtemelen o da sana bakıyor olacaktır!!!
    Umarım tüm herkes dünya ve ahirette birlikte saadetlere mazhar olacakları eşleri doğru seçerler...

     
  • At 6:43 PM, Blogger suveyda said…

    mehmet bey,
    sağolun mehmet bey, her zamanki gibi güzel dilekleriniz için önce kendi adıma sonra arkadaşımın adına teşekkür ederim.

    hakkaten öyle biri varmıdır ya:)
    Allah herkese hayırlı evlilikler, mutlu yuvalar nasip etsin.
    amin.




    yengeme burdan da cevap:)
    yengem diyoki, sevgili görümcem onlar güller değil laleler.
    ben niye gül yazmışım dedim.
    pis pis gülüp imalı imalı baktı bana
    :))
    hata yapmışımdır ya yoksa gülle laleyi mi ayırt edemeyecem
    pehhhh

     
  • At 10:59 PM, Blogger birisinin yeri said…

    Nişan olmadan düğün tarihi ha?Hımm demek bayağı hızlı seninkiler:)

     
  • At 12:18 PM, Blogger suveyda said…

    Baver, alamadılar ama , bir terslik oldu, bu çok sürmez bugün yarın belirlerler.
    yeni nesil öyle mirim ya:)

     
Post a Comment
<< Home
 
 

about me
gelirsin gidersin dostumsun, gelmezsin gitmezsin neyimsin
Udah Lewat
Archives
Dua
Allah’ım, Sana tutunuyorum, Kimsenin yere atmasına izin verme beni. (Sadi)
Martı

“Yaşamak için ne çok sebep var,” diye düşünüyor uçmanın anlamına vardıkça. Kabiliyetlerinin sınırlarını aşmak, onu yaşatan en büyük sebep. Onun için balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka sebepler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz. Becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi hür olabiliriz!

Böyledir

Başkasını kıran, inciten bir insanın kendisi de bundan mutlaka yara alır.Kötülüğün oku mutlaka geri döner

Budur

Ne gökte, ne denizde, ne dağların içinde, ne de ormanların kuytu bir köşesinde, hiçbir yer yoktur ki, insan yaptığı fenalıktan, karşılığını görmeden, kurtulup sıyrılabilsin

Arkadaşlar
Designed-By

Visit Me Klik It
Credite
15n41n1