Saturday, April 21, 2007
AKIL KAPISI, EV KAPISI, KAPILAR




Bu resimlerden ne anladınız?
Durun ben açıklayayım.

Trabzon’un Akçaabat ilçesine bağlı Orta Mahalle’de oturan Ali Kölemenoğlu’nun evine yaptığı dış kapı kaç gündür internette geziyor.Forumlara konu oluyor, haberlerde geyik konusu oluyor, görenlere bol malzeme oluyor.Sonra arkadan gelen gülüşmeler, hah hah hah, hih hih hih, koh koh koh ve “bu Karadeniz insanı çok alem, yaptıkları işe bak” diye bitirilen cümleler.Bir de tutup bunu bana ikidebir mail diye yollamazlar mı illallah yani.

Evet Karadeniz insanı komiktir, şimdikilerin tabiriyle geyiktir, şakasını da yapar, her türlü şakaya da katlanır, sıcakkanlıdırlar, elleri ayakları durmaz, hep bir iş yapmak isterler, kolay kolay boş oturmazlar, ilginç fikirleri vardır ama çok özürdileyerek söylüyorum ki ne yaptığını bilemeyecek kadar salak değildirler.

Güya neymiş efendim, dış kapıyı çalanlar, bir süre sonra yan duvar olmadığını ve oradan rahatlıkla eve ulaşılabileceğini görünce, dış kapının neden yapıldığını anlamakta güçlük çekiyorlarmış. Aile şehir dışında olduğu için gazeteciler de kapının yapılış amacını öğrenememişler.Bilmem ne bilmem ne işte.

Pes yani!
Sen onca sene gazetecilik oku, güzel yurdumun onca sırlı olayına, anlaşılmayacak bir sürü vakasına şahit ol sonra bunu anlama.Mahalle sakinleri oranın park yeri olduğunu söyleseler ve park yeri olduğu bu kadar bariz iken fıkralara dahi malzeme edecek bir konu bulmanın alemliğini yaşıyorlar ve yaşatıyorlar insanlara.Üstelik ordaki inceliği, kıvrak zekayı anlamamakta cabası.
Arabandan inersin evine girersin, bu kadar basittir olay ve araba parkedilen bir yerden misafirlerini sürtüne sürtüne içeri almaz başka bir kapı yaparsın.Biraz da nezaket kokan bu ufak yapıda olmadık senaryolar üretip dalga konusu yapıp, gülecek yer arayan insanları anlayamıyorum bazan.

Evet Karadeniz’in bir Temel’i vardır, insanları güldürür, eğlendirir, yeri gelince dersini de verir, kendisi de güler ama birileri bir yerde bişeyler yapıyorsa bu aptallığından, ne yaptığını bilmemezliğinden değil, tamamen akıl ürününden kaynaklanıyordur.

Ben şimdi niye yazdım bu yazıyı?
Kızdığımdan mı?
Hayır!
Kesinlikle kızdığımdan değil.
Sadece;
Karadenizlilerin her yaptığında bir fıkra arayan insanlara cevap olsun diye.
Bilmem anlatabildim mi?
Akıl kapılarınız her zaman açık olsun inş.

Labels:

posted by suveyda @ Permalink ¤8:43 AM  
5 Comments:
  • At 11:04 AM, Anonymous Anonymous said…

    Hayırlı günler Suveyda Hemşerim
    Mübarek kardaş sakin ol yavaş bugünkü savaş fikirle olur ikna ile olur...
    Deyip konumuza gelelim
    Karadenizin karadenizlinin süper zekası altında yatan ince ve nazik espirileri anlayamayanlara söylenecek bişey olamaz
    Espiriyi ve bu epiri içinde gizli hak ve hakikatı anlamak için en az o kadar ince ve süper zeka sahibi olmak lazım diye düşünüyorum
    Espiri zeka ürünüdür bunu unutmayalım
    Bu resimleri görünce Akşehirde güldüren ama gülmekten çok düşündürmeyi hedefleyen Nasreddin Hoca aklıma geldi
    Akşehire gittim Türbesini ziyaret ettim
    Mezarın yani türbenin ön girişinde koca bir kapı ve üstünde de büyükçe bir kilit vardı
    Diğer 3 taraf duvarı apaçıktı
    Mezarında bile insanları tatlı tebessüme sevk eden düşündüren fıkranın ve espirinin üstadı piri dünya çapındaki süper zekalı bu ulu insanla ne kadar iftihar etsek azdır
    Aynı şeklilde olsun veya olmasın karadenize atf edilen tüm müsbet fıkralar da medarı iftiharımızdır
    Bunları anlayamayanlar üzülsün ama sen sakın üzülme
    Üzülmek ve kızmak sana yakışmıyor Suveyda hemşerim bunu bilesin
    Saygılarımla

     
  • At 12:06 PM, Blogger selma said…

    bu ne ya b resimden ben bile bişe anlamadım.ama adam yaptığına göre var bir bildiği.helede karadenizli olunca adamın bir bildiği vardır.neyse abla sen bana açıklarsın ok

     
  • At 12:54 PM, Anonymous Anonymous said…

    espiriyi zeki insanlar söyler.
    karadeniz halkı bu yönden parlak bir zekaya sahiptir. Ama bir o kadar da delidir. yani anlayacağın biz adamı güldürürüzde ürkütürüzde
    her şey bizde var mı ötesi :=)
    kıskananlar catlasın
    karadenizli olmak ayrıcalıktır daaa

     
  • At 7:39 PM, Blogger Bâd-ı Sabâ said…

    @ Süveydâ

    Anladığım kadarıyla.. sağ tarafa araba park ediliyormuş :-{

    Böyle bri durumda.. araba olunca misafirler de kolaylıkla geçemezler..

    Demek ki.. bir kapı daha şart olmuş !

    * * *

    Sonradann alamdım ben de meseleyi.. bu arada, bir karadenizli olduğumu da açık seçik ifade edeyim.

    Batı karadeniz..

    Biraz da Akdenizli'lik vardır tabi :)

    * * *

    Sizin esas değindiğiniz noktayı anladım.. gerekli, zaruri, ve elzem bulduğum bir yazı hazırlamışsınız.

    Kimi.. afyon beyinli insanlar vardır. Çevrelerinde olup biteni göremezler, tahlil edemezler.

    Kendilerini çok zeki sanırlar.. ve arkadaş grubu içersinden gariban gördüğü birisini hedef alarak.. o kimse üzerinden geyik çevirirler.

    O mazlum garibim de.. yapılan sulu espirilere salak salak gülmekte bulur çareyi.

    Diğer mandallar da.. grubun elebaşı 'sına ayak uydurmayı.. milli bir vazife sayarlar.

    Evvelce böyle ortamlarda çok bulunduğum sebebiyle bu meseleyi iyi bilirim.

    Konuyu gündeme getirmiş olduğunuz için teşekkür ediyorum..

    Böyle duyarlı insanların topluma yön verebilmesi duâsıyla.. .

     
  • At 9:17 AM, Blogger suveyda said…

    mehmet bey,
    her günümüz hayırlı olsun inş mehmet bey,
    o halde hayırlı pazartesiler diye özelleştireyim şimdilik:)
    tamam sakinim sakin:)
    nede olsa "espiri zekanın ürünüdür" cümlesinde hemfikiriz.
    nasreddin hocanın şu kilitli türbesi çok ilginç.ama bence içerisinde bir çok ders var.
    tabi anlayana.
    arada kızarım ben böyle, siz görmemezlikten gelin:)
    saygılar bizden...





    selma,
    iyi o zaman seni geçtim selma.birde burda yorma beni.çeneme yazık, ellerime yazık:)
    var tabi bir bildiği, bunu demek bile meziyet.





    kayhan,
    işte heykeli dikilesi bri karadenizli daha:)
    sen yat kalk tünelinle iftihar et kayhan, havanıda at bence, sizin yollar süper olmuş süper.)
    espiri zeki insanlar söyler tabi.misal sen:)
    şimdi milliyetçilik yaptığımızı düşünenler olacak ama bu sadece bulunduğumuz, ait olduğumuz yere bir nevi sadakat göstergesi diye algılasınlar onlar.







    kazım mızrak,
    aynen anladığınız gibi kazım bey,
    şimdi bunda komik bir durum var mı?
    yok,

    haber niteliği taşıyacak bir durum var mı?
    bence yine yok.

    dalga geçilecek bir durum var mı?
    asla yok.

    gelde bunu o dediğiniz bir kısım insanlara anlat.

    ve sonunda belirttiğim gibi, sorun bu kapı, o kapı meselesi de değil, sizinde anlattığınız gibi, çevrelerinde olup biteni anlamadan, kendini çok zeki sananların olaya yön verme çabaları.
    işte buna dayanamam.

    karadeniz yorum sayfası olmuş burası da zaten.nede olsa mehmet bey de fahri karadenizli.)
    ve kazım bey, sizin şehirde nefes alan çok sevdiğim arkadaşım dostum var.ondan bir sempati ve sevgi var kalbimde diye de ekleyebilirim.

     
Post a Comment
<< Home
 
 

about me
gelirsin gidersin dostumsun, gelmezsin gitmezsin neyimsin
Udah Lewat
Archives
Dua
Allah’ım, Sana tutunuyorum, Kimsenin yere atmasına izin verme beni. (Sadi)
Martı

“Yaşamak için ne çok sebep var,” diye düşünüyor uçmanın anlamına vardıkça. Kabiliyetlerinin sınırlarını aşmak, onu yaşatan en büyük sebep. Onun için balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka sebepler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz. Becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi hür olabiliriz!

Böyledir

Başkasını kıran, inciten bir insanın kendisi de bundan mutlaka yara alır.Kötülüğün oku mutlaka geri döner

Budur

Ne gökte, ne denizde, ne dağların içinde, ne de ormanların kuytu bir köşesinde, hiçbir yer yoktur ki, insan yaptığı fenalıktan, karşılığını görmeden, kurtulup sıyrılabilsin

Arkadaşlar
Designed-By

Visit Me Klik It
Credite
15n41n1