Saturday, April 28, 2007
MEKTUPLARDA YILLANIR MI?
Avustralya Postahanesi Reklamı
Akşam oldu yine hapis kitlendi
Demir perdeleri çekme gardiyan
Ne yar'dan haber var ne mektup salan
Bi de sen belimi bükme gardiyan

Mahzuni şerif
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

…bir mektup bıraktım, sen gelince, dönünce bulasın diye.Biliyorum bir gün döneceksin, beni bulamasan da döneceksin.Beni soracaksın, arayacaksın ve mektubumu bulacaksın.O mektubu al ve kalbine koy.Kelimelerim kalbine dokunsun, o sıcaklık seni bana getirsin.Sonra aç oku ve beni bul.
Beni bulamasan da, biliyorum elbet döneceksin.
Beni her hatırlayışında mektubumu tekrar tekrar kalbine koy ve kelimeler seni bana getirsin.
Bana gelemesende mektubu kalbine koy.
Kalbine koy.
Mektubu kalbine koy.
Kelimelerimi kalbine koy.
Beni bulamasan da kalbine koy.

(bir filmden arda kalanlar…)

Labels: , , , ,

posted by suveyda @ Permalink ¤12:16 AM  
11 Comments:
  • At 1:26 AM, Anonymous Anonymous said…

    Ve Mehbub: Denize nazir bir bankin üzerinde oturmus olan yasli amca, o mektubu okurken , o sahneyi izliyordur.

    Bazi seyler sadece filmlerde olur, mu acaba?
    Belki de...

     
  • At 9:17 AM, Anonymous Anonymous said…

    mektupu kalbine koyamaz akıllım ölür yoksa mikrrop kapar kalbi

     
  • At 6:02 PM, Anonymous Anonymous said…

    resim çok hoş.

     
  • At 5:04 PM, Anonymous Anonymous said…

    çağlayan mitingi muhteşemdi))umarım gereken mesajlar alınmıştır.
    kimin komik olduğuda ))
    boş yere umutlanmayınız))eylül

     
  • At 8:18 PM, Blogger suveyda said…

    mehbub,
    mehbub aynı sahneyi paylaşmışız desene.
    ne bahtiyarım bir bilsen:)
    yok mehbub, bence sadece filmlerde olmuyor.her insanın hayatı bir roman sayılmaz mı?




    kayhan,
    :))
    kayhan , hani bir ara virüs taşıyan mektuplar vardı, o geldi aklıma senin sayende.
    alemsin:)



    anonymous,
    demi
    bencede.




    eylül,
    hoşgeldin eylül.
    bloğumda seni görmek çok hoş.
    mesajın iletildi eylül ama kabul edilmedi raporu gelmedi mi sana:)

    sana kendi ağzımdan değil, yine sizin zihniyetten birisinden Rüstem Batum'dan cevap veriyorum.
    "Abdullah Gül'ü ister kabul edersiniz, ister kabul etmezsiniz, ,ister seversiniz, ,ister sevmezsiniz, evet bende olmasını istemiyorum ama tamamen demokratik yollarla buraya kadar gelen birisine olamazsın diyemezsiniz.O zaman demokrasi diye bişey kalmaz ortada."

    eylül hanım demokratik olmaya davet etmek bana düşmez sanırım artık.
    aklı olan buluyor işte.

    yine beklerim tabiki, gülmeye ihtiyacımız var :)
    hı bide miting muhteşemdi gerçekten, piknik yapanlara da gün doğmuş oldu.

     
  • At 9:30 PM, Anonymous Anonymous said…

    ) eylül

     
  • At 9:59 PM, Blogger suveyda said…

    eylül,
    gülmek sana yakışıyor:)

     
  • At 11:00 PM, Anonymous Anonymous said…

    merhaba,inanın ben herkesi,yaradanın yarattığı herşeyi o yarattığı için seviyorum..size bunu anlatmam çok zor bunu hissediyorum..ve buna çok üzülüyorum..lafı uzatmayı hiç sevmem;inanışlarım bana ait ve bunu başkalarının bilmesine hiç gerek yok diye düşünüyorum..sağlıkla ve sevgiyle kalınız eylül

     
  • At 11:46 PM, Blogger suveyda said…

    eylül,
    anlamadığın şudur ki ve gittikçe daha çok üzülüyorum.
    neden diye sorarsan, bu sağlıksız düşünce sistemi yalnız seni değil etrafındakileride yakabilir.
    neye inanıp inanmadığın, kimi isteyip istemediğin beni asla ve asla bağlamaz.Bu tabiki senin tercihindir.bana saygı duymak düşer.senin bana çok gördüğün saygıyı hiçbir zaman esirgemeyeceğim senden.
    yatatılanı Yaradandan ötürü sevdiğini söyleyen bir insan, nasıl saygı göstermesini bilmez ki, saygısız sevgi mi olurmuş.
    yine de neyse diyorum, beni bağlamaz senin düşüncelerin.benim sadece ve sadece üzüldüğüm bu kadar sığ düşünmen.
    demokrasinin yanında durabiliyorsan , yapılanlara "evet istemiyorum ama yapılanlar da yanlış ve haksız " diyebiliyorsan ancak o zaman sevinebilirim senin adına.körü körüne düşüncelere kapılmak kimseye yarar getirmemiştir, getirmezde.
    ufkunun biraz daha açılmasını diliyorum ancak sana.

     
  • At 7:31 PM, Anonymous Anonymous said…

    ben,artık sizin için üzülmüyorum,bile))size,verilen aklı bile kullanamıyorsunuz))))))))))

     
  • At 12:41 AM, Blogger suveyda said…

    ne kadar komik olduğunu görmek istiyor musun, o zaman sana bir tavsiyem olacak.
    aynaya baksana.
    ha bide, hiç vakit kaybetmeden bir tükçe sözlüğü bul, e internet kullanıyorsun, bulman daha kolay olur.a harfini tıkla.ordan "akıl" ne demekmiş ona bak.
    sende nasiplen.
    bari anlamını öğren.
    ondan sonra eminim içinden şöyle bişey geçecek "hakkaten ya akıl denen şey ne kadar farklı bişeymiş, biz bundan yoksunmuşuz ne zamandır"
    başka yardımcı olabileceğim bişey olursa gene beklerim tabiki.
    kapım herkese açıktır.

     
Post a Comment
<< Home
 
 

about me
gelirsin gidersin dostumsun, gelmezsin gitmezsin neyimsin
Udah Lewat
Archives
Dua
Allah’ım, Sana tutunuyorum, Kimsenin yere atmasına izin verme beni. (Sadi)
Martı

“Yaşamak için ne çok sebep var,” diye düşünüyor uçmanın anlamına vardıkça. Kabiliyetlerinin sınırlarını aşmak, onu yaşatan en büyük sebep. Onun için balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka sebepler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz. Becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi hür olabiliriz!

Böyledir

Başkasını kıran, inciten bir insanın kendisi de bundan mutlaka yara alır.Kötülüğün oku mutlaka geri döner

Budur

Ne gökte, ne denizde, ne dağların içinde, ne de ormanların kuytu bir köşesinde, hiçbir yer yoktur ki, insan yaptığı fenalıktan, karşılığını görmeden, kurtulup sıyrılabilsin

Arkadaşlar
Designed-By

Visit Me Klik It
Credite
15n41n1