Saturday, December 02, 2006 |
DENEDİK OLMUYOR |
Aşk, başkasında kendini sevmektir.Onda kendimizi arar ve kendimizi aradığımız için hep mükemmel olmasını isteriz.
İlk başlarda ufak bir elektrikle ışıldayan aşk ateşi, yerini keşfe bırakır. Yeni bir ülke bulmuş gibi kısa sürede tanıyabilmenin sancısı yaşanır.
Benim gibi düşünüyor mu? Benim gibi yaşıyor mu? Tuttuğu takım, sevdiği sanatçı, etkilendiği yazar… Hangi renkleri, nasıl giysileri giyiyor?
Sonuç pozitif ise sorun yok ama negatif sonuçlar varsa savaş başlıyor.Elimizde çekiç, onun fazlalıklarını yontup atıyoruz. Kopyamız oluncaya dek törpülüyoruz kimliğini. Sonunda oluyor istediğimiz. Eserimizin karşısına geçip “Tamam oldu” diyoruz.
Ya sonra? Sonra monotonlaşıyor hayat. Polemik bitiyor. Konu bulamıyoruz. Tüm ülkeyi avucumuzun içi gibi bildiğimizden bu şehirde yaşamanın anlamı kalmıyor. Tekrar denizaşırı ülkeler kemiriyor hayallerimizi. Ondan bıkıyoruz. “Sen eskiden böyle değildin” tartışmaları başlıyor. Ve onunla olmanın yalnız başına kalmaktan farkı kalmayınca “Hoşça kal” diyoruz.
Bir türlü anlayamıyoruz nedense kendimizden bıktığımızı. Tekrar yola koyuluyoruz “farklı insan” bulmak için.
Aslında bir sevebilsek kendimizi, onu da seveceğiz, bunu düşünemiyoruz bir türlü, çünkü kendimizi sevmekten korkuyoruz.
Bir aşk daha bitiyor. Ve nedense üstünde on dakika bile düşünmüyoruz.
Adı “yapamadık”, soyadı “denedik” oluyor.
Yine bir merhabayla yeni bir heykele başlıyoruz, “denedik olmuyor” diyene dek.
Bülent Akyürek
|
posted by suveyda @ Permalink ¤9:07 AM |
|
10 Comments: |
-
Aslında en doğrusu yontmadan yasamak. istediğin şekle sokmak bence yanlıs. zaten seven insan istediği sekle bürünür.bürünmeyende sonu bellidir. ben bu konularda halen beklemedeyim bir gün cıkacak karsıma adım gibi eminim. halen o zaman tünelinde değilim...
-
Ne SIKICI bir konu:P
Yazarin yazdigi uzere yorum yapmak gerekirse her insanda edindigimiz tecrubeleri (- si, +si ile) son buldugumuz insanda yogurup sekillendirebiliriz. Bu bizim elimizde.
Iliskiler bittiginde adi yapamadik olmuyor. Her bitiste bir erkek daha sokaga dusup "kadinlardan nefret ediyorum" diye dolasmaya basliyor :)
Realist&positivist ladybird
-
Tekrar denizaşırı ülkeler kemiriyor hayallerimizi. ......... insanları tekrar tekrar okuması gerek diye düşünüyorum...
-
Doğru olanı bulmak için her zaman deneme yanılma metodu ile hareket etmek doğru değildir. Bazı şeyleri ancak bir dafa deneyebilirsiniz. Sonuç negatif çıkarsa ikinci denemeye imkan bulamazsınız. Küçün bir fıkra: Bir adam paraşüt satan bir dükkana girer,"paraşütlerinize güvenebilir miyiz,kesin açılır mı" der. Dükkan sahibi de, " garantilidir efendim, uçaktan atlayın, açılmazsa getirin değiştirelim" diye cevap verir. Bazı şeyler paraşüt gibidir, denemeye gelmez. Onun için baştan doğru karar vermek, sadece duygularla değil akıl, mantık, gözlem, araştırma, soruşturma gibi etkenleri de devreye sokmak gerekiyor.Her şeye rağmen sonuç negatif çıkarsa, da kadere rıza gösterip durumu kabullenmeli. İsteyen kendisini de sorguya çekebilir. "Nerede hata yaptım" diye düşünmek de iyi netice verebilir.
-
"Aslında bir sevebilsek kendimizi, onu da seveceğiz, bunu düşünemiyoruz bir türlü, çünkü kendimizi sevmekten korkuyoruz."
...yazar, bu sözüyle konuyu özetlemiş.
-
bu konudaki tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim ki,her zmn ve her zaman veren kazançlıdır.gönlünüzden,sevginizden ne kadar çok verirseniz o kadar kazanırsınız.elbette insan sevdiğine kavuşunca kusurları gözüne batmaya başlıyor.bu normal.insanız,nankörüz.yeni bir eşya alınca bile inceleyip inceleyip şurası şöyle olsaydı keşke,yok burası iyi değilmiş diyen bizler kalbimizi,hayatımızı vereceğimiz insana da böyle yaklaşıyoruz haliyle. diyeceğim o ki sevmekten ve vermekten bıkmayın,sabırla bekleyin.verince de hep benden gidiyor diye düşünmeyin. haaa bunları yazıyorum-ben yapıyor muyum?-yapmaya çalışıyorum.verdiğim herşey fazlasıyla geri döndü ve dönüyor.bunun bilinciyle beklemeye ve karşılıksız sevmeye devam arkadaşlar.karşılığı mutlaka geliyor-yeter ki insanı insan olduğu için,Allah rızası için sevelim.en büyük aşklada yaratıcımızı sevelim-amma bilmiş konuştum...:) sevgiler
-
Erkek gibi yazmış, zaten erkekmiş yazan da...
Yorumlarda ise angel kız gibi yazmış..
-
kayhan, haklısın kayhan. bir olduğu gibi kabul edebilsek karşımızdakini herşeyi çözecez ama sorunu burdan başlatıyoruz zaten. seven insan istediği şekle bürünür lafınla "seven ne yapmaz" filmi alıma geldi. güzel bir filmdi:) inş çıkar karşına seninde, iyi beklemeler:)
ladybird, bencede ya.acayip sıkıcı bir konuda bırakmışım olayı.ayıp etnişim yani sizlere.söz bi daha yapmamaya çalışacam:)
bayanlarda aynısını yapıyor ladybird,erkeklerden nefret eden kız milleti çok.metre kareye düşen erkek düşmanı hayli fazla:)
baver, baver keşke açsaydın biraz demek istediğini, daha kolay anlayabilirdim seni. ama insanları tekrar tekrar okumak her halukarda geçerli bir söz. doğru iz üzerindeyiz.
gönül pınarı, hoşgeldin sayfama, umarım ilk ve son olmaz.her zaman beklerim. yaptığın saptamalar çok hoş.hele şu paraşüt hikayesi.hayat ıskalamaya gelmiyor bazan ve seçimlerimizi dikkatli yapmamız gerekiyor.ki yaptığımız seçimler ya bizi mutlu edecek ya da mutsuz. mutluluğa atsakta adımlarımızı sonuç negatif olsa dahi "her şeyde bir hayır vardır " demekle vaziyeti her an düzeltebilirz. demek ki neymiş, karada bize ölüm yok:) bazı şeyler kader kısmet işi.her şeyi düşünmekle çözemiyoruz işte.
kazım mızrak, demi kazım bey.bende o nokta da takıldım.olayın ana fikri orda bitiveriyor zaten. önce kendimizi sevelim ki sonra başkalarına sevgi üretebilelim.kendimizde sevgiyi yoğuralım önce.
angel, çok bilmiş konuşmuşsun:) esfr tabiki.orhan baba ne diyor angel "bence sende haklısın" vermek güzel bir eylemdir, verebiliyorsak eğer. ve sen bunu başarabiliyorsan , süreklilik sağlayabiliyorsan ne kadar güzel. yalnız her zaman vermek bizi doğru yola götüremeyebilirde. yinede balık bilmezse Halık bilir der ve yaparsak amenna. elbet bir gün meyvesi alınır, şüphe yoktur.
insansan, güldürdün beni ALLAH'da seni güldürsün. sanırım fedakarlık yanıyla bakmışsın olaya.ve haklısın bayanlar her zaman daha fedakardır.en azından bunda süreklilik gösterirler. denizaşırı ülkelere merak salan da genelde hep erkekler oluyor.
sonda bu yorumu yazmakla noktayı koymuş olduk olaya:)
arkadaşlar yorumlarınıza geç cevap verdiğim için özürdilerim, kusuruma bakmayın lütfen.
-
pardon süveyda, insanları- yazmışım... İNSANLARIN....diyeceğime.. *Evet insanların tekrar tekrar okuması gerek derken şunu kastetmiştim. ------ Tekrar denizaşırı ülkeler kemiriyor hayallerimizi. ----------- İşte sanırım bu cümle insanın eşine, arkadaşına, partnerine, hayat arkadaşına sadık kalmamasını güzel bir şekilde özetliyor. Öyle böyle bir laf değil yani. Ya da bana mı öyle geliyor ?,
-
tamam Baver şimdi oldu işte, hatta süper oldu. anlatmak istediğini daha güzel anladım, sorun bende değilmiş:)
banada, sana geldiği gibi geliyor bu laf.
|
|
<< Home |
|
|
|
|
|
about me |
gelirsin gidersin dostumsun, gelmezsin gitmezsin neyimsin |
Udah Lewat |
|
Archives |
|
Dua |
Allah’ım,
Sana tutunuyorum,
Kimsenin yere atmasına izin verme beni.
(Sadi)
|
Martı |
“Yaşamak için ne çok sebep var,” diye düşünüyor uçmanın anlamına vardıkça. Kabiliyetlerinin sınırlarını aşmak, onu yaşatan en büyük sebep. Onun için balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka sebepler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz. Becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi hür olabiliriz!
|
Böyledir |
Başkasını kıran, inciten bir insanın kendisi de bundan mutlaka yara alır.Kötülüğün oku mutlaka geri döner |
Budur |
Ne gökte, ne denizde, ne dağların içinde, ne de ormanların kuytu bir köşesinde, hiçbir yer yoktur ki, insan yaptığı fenalıktan, karşılığını görmeden, kurtulup sıyrılabilsin |
Arkadaşlar |
|
Designed-By |
|
Credite |
|
|
Aslında en doğrusu yontmadan yasamak. istediğin şekle sokmak bence yanlıs. zaten seven insan istediği sekle bürünür.bürünmeyende sonu bellidir.
ben bu konularda halen beklemedeyim bir gün cıkacak karsıma adım gibi eminim. halen o zaman tünelinde değilim...