Monday, November 27, 2006
MUTLULUK REÇETESİ
Hayırlı günler, hayırlı haftalar.Bazı anlar bir asır gibi gelsede zaman su gibi akıp gidiyor geri dönüşümsüz.Çocukken sorardım bu denizler, bu dereler, nehirler bu kadar akıyor hiç mi bitmiyor diye?Bitmez derlerdi büyüklerim bana, geldikçe gelirmiş.Öyle öğretmişlerdi.Zaman için hiç soru sormadım sanırım, bende farkındaydım her şeyin, yaşanan her anın bir daha
gelmeyeceğini.Su akıp gidiyor ama aynı su damlası bir daha aynı yerden geçmiyordu, yatağını terk ederek her an başka bir yere kayıyordu.


Üzülmek ahlanıp vahlanmak nafile oluyor çoğu zaman, yapmamız gereken hayata devam etmek kaldığımız yerden, ama en güzel şekilde.Bulutsuzluk Özlemi “ne olursa olsun yaşamaya mecbursun” diyor ya işte o misal madem yaşamaya mecburuz her şeye rağmen bari bırakalım da elimizden geldiğince, gelmeyenide getirmeye çalışarak dolu dolu yaşayalım.

Ben bir reçete buldum, benden size bir güzellik, sigortasız, bağkursuz, yeşil kartsız herkese bedava bugün.Laf aramızda kalsın ne doktorlar duysun, ne de üst düzey yetkililer.Nasılsa onlara da lazım ses çıkaramazlar:)Reçete ömür boyu kullanımlıdır, kontrol gerektirmez, karşılığı bu dünya da da öbür dünya da da vardır.Aç ve tok karın fark etmez, her öğün alabilirsiniz.Geçmişler olsun, güzel yaşamlarınız olsun.
Esen kalın, mutlu kalın, şen kalın en güzeli dostane kalın.


MUTLULUK REÇETESİ

-Ucuz araba kullan, ama alabileceğin en güzel evi al.

-Eşini iyi seç!Çünkü bu seçim, mutluluğun veya bedbahtlılığının % 90’ıdır.

-Her gün en az 30 dakika yürüyüş yap.

-Her yemekten önce ve sonra şükret.

-Her gün 6 bardak su içmeyi unutma.

-Kalem ve not defterini daima yanında taşı.

-Seni sevenleri ve muhtaçları daima koru.

-Zamanını ve kelimeleri boş yere harcama.

-İlk yardımı ve lüzumlu sağlık bilgilerini öğren.

-Gözünün önünde hep güzel şeyler bulundur.

-Çocuklarını anlamaya çalış, yargılamaya değil.

-Kaybedecek şeyleri olmayan insanlardan kork!

-Ev halkını tenkit etmek istediğin zaman dilini ısır!

-Bir kimsenin sırrını açıklamadan önce iki kere düşün!

-İyilik dolu bir sözü ve iyiliğin tesirini asla küçümseme.

-İnsanların yaptığı kötü şeyler değil yapacaklarını düşün.

-Kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapma.
posted by suveyda @ Permalink ¤2:08 PM  
5 Comments:
  • At 10:32 PM, Blogger tahin said…

    :))

    Huzurlu olmak mutlu olmaktan daha onemlidir:)

    Hadi bakalim, tartisalim:P

     
  • At 10:45 PM, Anonymous Anonymous said…

    bir de takma kafana tokadan baska bişi demiş atalarımız :)

    bide sunu demek var

    ben böyle güzelim falan filannn..

    şimdi üstteki söz ne dicen valla şarkı dinliyom ne güzel sölüyo adam yaw:P o nakaratıda

     
  • At 11:41 PM, Blogger suveyda said…

    tahin,
    haklısın, tartışmayalım:)
    ekleme yapayım sadece huzurluysan zaten mutlusundur
    düz mantık:)



    kayhanovic,
    türban takabilir miyiz kayhan, sor hele atalarına, kamusal alanda tabiki.

    birde şöyle versiyonu var.
    yerim ben beni:)


    hadi anlaşalım.mutluyum, mutlusun, mutlular.

    bu kadar mutluluk arasında dostoyevskinin hakkınıda yememek lazım.Ki şöyle der kendileri:
    “İnsanın ruhunu yücelten bir acı, ucuz bir mutluluktan evladır.”

     
  • At 8:06 PM, Anonymous Anonymous said…

    ben izin veriyorum takabilirsin :)

     
  • At 10:04 PM, Blogger suveyda said…

    senden de kaptık izni, yök, hökümet vız gelir artık, hay yaşa sen kayhan:)

    sağol sağol sağol

    :))

     
Post a Comment
<< Home
 
 

about me
gelirsin gidersin dostumsun, gelmezsin gitmezsin neyimsin
Udah Lewat
Archives
Dua
Allah’ım, Sana tutunuyorum, Kimsenin yere atmasına izin verme beni. (Sadi)
Martı

“Yaşamak için ne çok sebep var,” diye düşünüyor uçmanın anlamına vardıkça. Kabiliyetlerinin sınırlarını aşmak, onu yaşatan en büyük sebep. Onun için balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka sebepler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz. Becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi hür olabiliriz!

Böyledir

Başkasını kıran, inciten bir insanın kendisi de bundan mutlaka yara alır.Kötülüğün oku mutlaka geri döner

Budur

Ne gökte, ne denizde, ne dağların içinde, ne de ormanların kuytu bir köşesinde, hiçbir yer yoktur ki, insan yaptığı fenalıktan, karşılığını görmeden, kurtulup sıyrılabilsin

Arkadaşlar
Designed-By

Visit Me Klik It
Credite
15n41n1