Tuesday, December 26, 2006
ÜÇ NOKTA
Aşk öncesizdir ve sonsuzca yaşayacaktır.
Onu arayanların sayısı da belirsiz olacaktır.
Yarın diriliş günü açıklanınca,
Aşık olmayanlar oradan geri çevrilecektir.

Mevlana
posted by suveyda @ Permalink ¤9:47 AM  
9 Comments:
  • At 3:44 PM, Anonymous Anonymous said…

    ben aşığım, ben aşığım o zaman:)

     
  • At 4:50 PM, Anonymous Anonymous said…

    "Kainatın sebeb-i vücudu muhabbaettir" diyor BEDİÜZZAMAN. Yani çağımızın Mevlânası. Onların gözünde sevgi dürbünü olduğu için kâinatı ve içindekileri gerçek şekli ile görmüşlerdir. Zerreleri ve kürreleri birbirine bağlayan kuvvetin, med ve cezir olaylarının, yörünelerinde raks eden gezegenlerin de muhabbetle biribirlerine muhabbet bağı ile bağlı olduklarını keşfetmişlerdir.
    Muhabbet olmasa ne aile hayatının tadı tuzu olurdu, ne şirin bebeklerin yüzündeki gülücükeler bir anlam ifade ederdi.
    Anneler dokuz ay taşıdıkları yükü bir işkence olarak görür, ağaçlar tonlarca meyveyi başlarında taşımazlardı.
    Kâinatta muhabbet duygusu olmasa, yani aşk olmasa ,her şey bir birine düşman olur, havada, karada ve denizde ne kadar canlı mahluk varsa her an savaş haline bulunurdu.
    Veee böyle muhabbetle devam eden blog paylaşımları da olmazdı.

     
  • At 5:56 PM, Anonymous Anonymous said…

    Konu derin, konu genis, konu ah su konu..
    Bu konu beni asar;))

    Ama kiyametde kimin geri cevrilip kimin cevrilmeyecegini hep birlikte görecegiz;)) ondan eminim.

    NOT: Allahim! Ben süveydanin yemek bloguna yine yorum yazmaya kalktim, bu seferde bende google konto hesabimi istedi.
    Olsa dükkkan senin googlecigimde yok yani...
    Ah kara bahtim kör talihim, aaaah :))

    sevgiler;)

     
  • At 12:03 AM, Blogger birisinin yeri said…

    geri çevrilenlerden olmayacağımız inancı ile...

     
  • At 9:20 PM, Blogger suveyda said…

    kayhan,
    ne güzel kayhan, Allah daim etsin.
    ha bu arada sağır sultanda duydu.anladık aşıksın:)


    gönül pınarı,
    aslında dedim acaba sizin yorumla benim yazımı mı yer değiştirsek:)
    muhabbetinize bende diyorum ki: "gönül ne kahve ister, ne kahvehane, gönül hoş bir sohbet ister kahve bahane."


    monaruz,
    ah monaruz ahhhh, ömrümü yedin sen ömrümüüüü:))

    bu konu benide aştıda onun için sizlere sundum ya, pek bi yardımcı olmuşsun sende:)
    geri dönenlerden olmayız inş.

    anlamadı ki ben seni niye yorum yazamıyon orda.boşverrr, ne olcak suveydanın yemek bloğunda yorum yazmakla, alim olmazsın ya.ama yazsaydın fena da olmazdı ya, püf noktaların falan olur senin şimdi.))
    bidaha dene, asla vazgeçme:))


    baver,
    inş baver inş.
    geri döndürülen olmayız inş.

     
  • At 12:14 AM, Anonymous Anonymous said…

    Muhterem Suveyda, yazınıza ve sayfanıza saygı duyuyorum. Zaten önemsemezem yorum yazmazdım. Yalnız benim bir zaafım var. İfadem yetersiz olduğundan kısa yorumlarla meramımı ifade edemiyorum.Onun için biraz uzun yazmak zorunda kalıyorum.
    Umarım gerek siz, gerekse diğer yorumcular bundan rahatsız olmazlar.
    Teşekkür ediyorum efendim.
    Ayrıca

     
  • At 10:28 AM, Blogger suveyda said…

    bu konuda anlaşmıştık gönül pınarı.
    siz yazabildiğiniz kadar yazın, böyle zaaflarınız olsun yeter ki, ben okumaktan asla üşenmem ki:)
    asıl ben teşekkür ederim, son defa anlaşalım bu konuda.ben yukardaki cümleyle, yorumunuzun güzelliğini anlatmaya çalışmıştım.bir yanlış anlaşılma oldu sanırım.
    kahve bahane, maksat muhabbet gönül pınarı:)

     
  • At 5:39 PM, Anonymous Anonymous said…

    Tamam suveyda, anlaştık o zaman.Zaten aynı dili konuştuğumuz belli.
    Bu arada msm hesabımı çaldırdım. Benim adımı kullanarak msn nimden kayıtlı kullanıcılardan kontör ve para talep ediliyormuş.
    Bu yorumları okuyan arkadaşlar da dikkatli olsunlar, kimlik doğrulaması yapmadan kimseye güvenmesinler.
    Herkesin bayramını şimdiden tebrik ediyor, hayırlar getirmesini diliyorum

     
  • At 10:22 AM, Blogger suveyda said…

    geçmiş olsun gönül pınarı
    ve aşkolsun yaaa
    neydi o sayfanızdaki resim.
    az daha bayılacaktım ekran başında.
    börtü böcek küçük bişey beklerken bide baktım dev gibi bişey.
    çok fenaydı yaa.
    hala etkisindeyim.
    o resim arşive kaymadığı sürece ben oralara gelemem artık.
    üff ellerim bile titredi.

     
Post a Comment
<< Home
 
 

about me
gelirsin gidersin dostumsun, gelmezsin gitmezsin neyimsin
Udah Lewat
Archives
Dua
Allah’ım, Sana tutunuyorum, Kimsenin yere atmasına izin verme beni. (Sadi)
Martı

“Yaşamak için ne çok sebep var,” diye düşünüyor uçmanın anlamına vardıkça. Kabiliyetlerinin sınırlarını aşmak, onu yaşatan en büyük sebep. Onun için balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka sebepler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz. Becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi hür olabiliriz!

Böyledir

Başkasını kıran, inciten bir insanın kendisi de bundan mutlaka yara alır.Kötülüğün oku mutlaka geri döner

Budur

Ne gökte, ne denizde, ne dağların içinde, ne de ormanların kuytu bir köşesinde, hiçbir yer yoktur ki, insan yaptığı fenalıktan, karşılığını görmeden, kurtulup sıyrılabilsin

Arkadaşlar
Designed-By

Visit Me Klik It
Credite
15n41n1