| 
                        
                          | Tuesday, June 26, 2007 |  
                          | ZEYNEP ÖĞRETMEN |  
                          | -Gidebilecek misin? Yapabilecek misin? Nasıl kalacaksın orada? Tek başına durabilir misin? Emin misin? 
 -Evet.Yapabilirim.Gidebilirim tabiki.Onlarında ihtiyacı var. Ben gitmesem , o gitmese kim gidecek?
 
 …
 
 Böyle başlamıştı Zeynep öğretmenle konuşmamız haberi ilk duyduğumuzda.Bir köye öğretmen olarak gitmesi gerekiyordu.Kışın yağan kar, ağır şartlar dolayısıyla yolu kapanan, iletişimi belirli bir zaman kesilen, uzak bir diyara, uzak bir köye.
 
 Yalnız, yapayalnız.
 
 Anne babasının dahi gitmesini istememesine rağmen “hayır gideceğim” diyerek giden, pes etmeyen, arkasına dahi dönüp bakmayan, büyük bir heyecanla, zevkle, şevkle ilim yolculuğuna çıkan Zeynep öğretmen.Küçücük, tertemiz, cıvıl cıvıl, yürekleri yüzlerinden temiz çocuklar bekliyordu onu.
 
 Ve gitti.
 Hepimize bir ders olarak gitti.
 Yıkılmış, dökülmüş, köhnemiş, kirlenmiş bir okula, ilim irfan götürmeye gitti.
 Kendisini bekleyen o körpe beyinlere umut olmaya gitti.
 Kilometrelerce uzaklardan gelen çocuklara , okuma yazma öğrenme aşkını alevlendirmeye gitti.
 Kışın kaya kaya , ıslak ıslak, yazın sıcağında okula gelen, yürekleri kocaman o çocuklara ışık olmaya gitti.
 
 Evet yaptı bunu Zeynep öğretmen.Hepimizi şaşırtarak yaptı.Böyleleri de varmış demek ki, dedirterek yaptı.Birilerinin yüzünü güldürdü.Umut oldu.Hayat oldu.Neşe oldu.Alfabeden kopup gelen a harfi oldu, m oldu, z oldu.Kelime oldu, cümle oldu ve nihayetinde hayatın anlamı oldu.
 
 İyki vardın Zeynep öğretmen.
 Birileri için iyki vardın.
 Ve iyki varsın.
 
 Ne zamandır davet ediyordu Zeynep, bir türlü gidemedim.Gitmek için bir haftada bin türlü plan yaptık, değiştirdik sonunda gidebildim:)
 Bana sıcakta onca yol yürüttü ama olsun değdi.
 
 
 
  giderken bir sürü dere var. 
 
  su sesi eşliğinde yol alıyorsunuz. 
  hatta bazılarında balıkları bile görebiliyorsunuz. 
  ve sonunda okula ulaşıyoruz.O ne yokuştu Zeynep ya :) 
  buda bildiğimiz kara tahta:)gider gitmez tebeşiri ele geçirdim. 
  kütüphaneleri de varmışşş...  sınıftan bir görüntü. aslında bu kadar düzenli ve temiz değilmiş.
 şimdi ise içerisi pırıl pırıl ve çok süslü.
  hayatın bütün renkleri onlarda var. 
  yaramazlar tek ayak üstünde durun bakayım:) 
  bu çileği öğrencileri toplamış.Bir soru sormuş bilirlerse kendisi çocuklara çikolata alacakmış, bilemezlerse kendileri öğretmenlerine.Bilememişler.Çikolata almak da zor gelince " öğretmenimm çilek toplasak olmaz mııııı?" demişler. ve toplamışlar.Yemek bana da nasip oldu.Üffff çok güzeldi:)
  karnelerini alıp gidiyorlar. kimseyi sınıfta bırakmamış bizim zeyno:)
 
  bu da manevi öğrencisiymiş. peşinden ayrılmıyormuş bir türlü.Son gün bile ordaydı, peşimizde dolaşıp duruyordu:)
Labels: dostum, hayat, herşey, karne, öğretmen |  
                          | posted by suveyda @ Permalink ¤11:43 AM   |  
                          | 
                                
                                  |  |  
                                  | 12 Comments: |  
                                  | 
                                      
                                      
                                          
                                          
                                            SA,Manzaralar cok guzel Rize de bir yer olmali.
 Ama okadar dag, bayir asarak gelen cocuklar cok cesur olmali.
 MS
                                          
                                          
                                            öncelikle yeni düzen hayırlı olsun...  sonra da sizinde haftanız hayırlı olsun...
 Resimler cok güzel... Karadeniz'i seviyorum... Bu yaz kısmetse bende fotograf koyacagım Karadeniz'den... ( kıskandım mı ne )
 
 Bir de sanki konusanlar tahtasında  suveyda nın yanında 3 tane carpı varmısta silinmis gibi :Pp
                                          
                                          
                                            Burası cok güzel olmuş suveyda vallah ha:=)zeynep hoca aklıma çalıkusunu getirdi. Nede severdim kendisini zevkle izlerdim,okurdum
 allah yolunu acık etsin
 fotolara gelince hani su diyorum,hani esiyordur orası...
 Aklıma su anki ruh halim geldi:(
 sıcak cok sıcak daha da sıcak olacak...
                                          
                                          
                                            MS, as.
 Rize değil, Artvin'in bir köyü burası.
 kesinlikle cesur.Bişeyden korkmuyorlar çocuklar.Yokluk, fakirlik ve zor şartlar insana o kadar şey öğretiyor ki.cesur olmak bunlardan sadece bir tanesi.
 
 
 
 
 
 rainbowalker,
 teşekkürler, ben daha alışamadım ama eskisi sizlere ömür olunca böyle oldu.
 bekliyoruz inş resimleri.
 kıskanç ne olacak:))
 süveyda iyi halden affedildi.)
 
 
 
 
 
 kayhan,
 ciddimisin kayhan.
 sanki bana ait değilmiş gibi duruyor.alışamadım.zorla bloğumu değiştirttiler.ama teşekkkürler, beğenmene sevindim:)
 senin adına üzgünüm kayhan ama evet esiyor, hemde püfür püfür.:)
 size de Allah kolaylık versin.çok sıcak oralar ya.durulası, yaşanılası gibi değil.
                                          
                                          
                                            suveydacım sayende zeynepde meşur oldu tamam olsun sorun deilde de de daha burnu yere inmez...::))))
                                          
                                          
                                            hemoşcum, ben onun havasını indirmesini de bilirim:))
 gel beraber indirelim istersen:)
                                          
                                          
                                            fena bi fikir deil alalım havasınıda nasıl olacak bi ipucuversen bende çekerimde şuan aklımda heç bişeyler yoktur kurban şuvidobat...
                                          
                                          
                                            Canım Suveydacım gerçekten dediğin gibi oldu :) Tatil görmek istiyorsan sayfama bak demiştin ya, sizinle birlikte o köye kadar gelmiş oldum ben de ..Ben de ben de öğretmen olmak istiyorummmm..çok mu geçç?..nasip
 ah o öğrencilerden ve ailelerinden nasıl güzel dualar alacak. Zeynep öğretmeni görmeden çok sevdim..Selamlar sevgiler !
                                          
                                          
                                            hemoşum,hallederim ben:)
 kargat ikav imav:)
 
 
 
 aşk-i beka,
 öğretmen istiyorum demişsin ya aşk-i bekacım.Aslında seninde o kadar güzel mesleğin var ki.En az öğretmenlik kadar kutsal ve güzel.
 böyle de çok güzel şeyler yapabilirsin ben inanıyorum.
 bakarsın bir gün senin haberlerinide ben yazarım.kendi haberini senden kapabilirsem tabi:)
 selamın başım üstüne, aleyküm selam.
                                          
                                          
                                            Zeynep ÖğretmenTebrikler sana
 Ne mutlu sana
 Ne mutlu yakınlarına
 Ne mutlu Türkiyeme
 Böyle fedakar ve cefakar öğretmenlere sahip olduklarımız için ne mutlu hepimize
 Zeynep öğretmen gibi güzel yurdumuzun dört bir yanında çok zor şartlar altında hizmet veren tüm öğretmenlerimizi kutlarım
 Zeynep Öğretmene saygılar...
 
 Tüm öğretmenlere ithafen bu şiiri yazıyorum:
 Bir köy öğretmeninin yaşadıkları;
 
 EMMİ'me MEKTUP
 Emmi, Karlı dağların tepesinden
 Soğuk suların gözesinden,
 Dağların bittiği,ufukların tükendiği yerden,
 Köyümü sana anlatayım mı?
 
 Yaya yürünen karlı yolları
 Geçiyor insanların sabırla şükürle yılları,
 Gelmeyecek yolcuyu bekleyen gözleri
 Mustafa emmiyi İsmail dayıyı sana anlatayım mı?
 
 İstersen anlatmayayım yavruların yalın ayağını
 Anlatayım sana ineklerini, koyunlarını
 Doktoru isteyen yok veteriner arayanı
 Çocuklarınsa şamarlandığını anlatayım mı?
 
 Bunların yok başka düşüncesi karınları doydumu
 Hele birde bol demlediysen demsiz çayı
 Ama sen beceremezsin kırtlamayı
 Yeğeninin çektiklerini anlatayım mı?
 
 Defter yok kalem yok, Nasıl okutursan okut
 Dimağlara birşeyler ek sonra unut
 Ben beceremiyorum okutabilirsen gel sen okut.
 Çalışsanda emeklerinin boşa gideceğini anlatayım mı?
 
 Fatma yine dersine çalışmamış,
 Murat kalemsiz gelmiş,
 Ali defterini evde unutmuş.
 Bunlardan banane diyemediğimi anlatayım mı?
 
 Yanlızlıkla geçen günlerimi,
 Elbisesi yırtık, lastiği delik öğrencilerimi.
 Birde beni mektupsuz bırakan EMMİMİ
 Vefasız çıkan sevdiklerimi anlatayım mı?
 
 Yinede güzeldir diye kendimi avuttuğumu
 Bekliyorum,gelmeyeceğini bildiğim yolcuyu
 Zaten kaybedersem birde umudumu
 Burada yok olup gideceğimi anlatayım mı?
 
 Ama ben ayakta durmalıyım anlatmalıyım davamı
 Eğitmeliyim yarının büyüğü yavruları
 Ben erisem bile saçmalıyım etrafıma ışığımı
 Sen bilirsin davamı ama sanada anlatayım mı?
 
 BİRMUALLİM
 
 Anılarını bizlerle paylaştığın için sana çok teşekkürler SUVEYDA
 Muhabbet dolu kalbi selamlar
                                          
                                          
                                            ÖĞRETMENİM
 Öğretmenim,
 Canım benim!
 Seni ben pek
 Çok severim.
 
 Sen bir ana,
 Sen bir baba,
 Her şey oldun
 Artık bana
 
 Gözüm sende,
 Gönlüm sende.
 Okut, eğit
 Beni sen de
 
 Okut, öğret
 Ve nihayet
 Yurda yarar
 Bir insan et!
 
 Rakım ÇALAPALA
                                          
                                          
                                            ben teşekkür ederim mehmet bey, katılımlarınız için.
 şiirler de pek bi güzeldi.Hele en son yazdığınızı ne çok söylerdik biz okulda.ah o seneler.neler geçti üzerinde.
 |  
                                  |  |  
                                  | << Home |  
                                  |  |  
                                  |  |  |  | 
                      
                        |  |  
                        | about me |  
                        | gelirsin gidersin dostumsun, gelmezsin gitmezsin neyimsin |  
                        | Udah Lewat |  
                        |  |  
                        | Archives |  
                        |  |  
                        | Dua |  
                        | Allah’ım,
Sana tutunuyorum,
Kimsenin yere atmasına izin verme beni.
(Sadi) |  
                        | Martı |  
                        | “Yaşamak için ne çok sebep var,” diye düşünüyor uçmanın anlamına vardıkça. Kabiliyetlerinin sınırlarını aşmak, onu yaşatan en büyük sebep. Onun için balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka sebepler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz. Becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi hür olabiliriz!
 |  
                        | Böyledir |  
                        | Başkasını kıran, inciten bir insanın kendisi de bundan mutlaka yara alır.Kötülüğün oku mutlaka geri döner |  
                        | Budur |  
                        | Ne gökte, ne denizde, ne dağların içinde, ne de ormanların kuytu bir köşesinde, hiçbir yer yoktur ki, insan yaptığı fenalıktan, karşılığını görmeden, kurtulup sıyrılabilsin |  
                        | Arkadaşlar |  
                        |  |  
                        | Designed-By |  
                        |  
 |  
                        | Credite |  
                        |   |  | 
            
SA,
Manzaralar cok guzel Rize de bir yer olmali.
Ama okadar dag, bayir asarak gelen cocuklar cok cesur olmali.
MS