Friday, March 02, 2007 |
HAYIRLI CUMALAR... |
Şimdi şakaklarımıza kar yağdı, yürümemiz yavaşladı.İhtiyar olduk.Hiçbirşey eskisi gibi değil…
Uğruna yaşadığımız her şey bizden yavaş yavaş uzaklaşıyor.Çocuklarımız şimdi kendi yollarını adımlıyor, kendi merdivenlerinin basamaklarında oyalanıyorlar.Bir zamanlar bizim yaptığımızı yapıyorlar.Hayallerine merdiven kuruyorlar, sevdalarının zirvesine tırmanıyorlar.Ve sevdiklerimiz, basamakları birlikte adımladığımız akranlarımız, akrabalarımız, dostlarımız bir bir göçüyorlar buradan.
Daha bir yalnızız şimdi.Kendimizle başbaşayız.Ölümle yüzyüzeyiz şimdi; hani şu uzaktaki ölümle, gençlikte bir türlü kendimize yakıştıramadığımız mezara dönük yüzümüz.
Şair Paul Verlaine’in sorusunu ilk basamakta sormalı değil miydik?
“İşte hayat! Aç gözünü gör Bak ne kadar sade Her günkü sade gürültüdür. Şehirden gelmekte Ey sen ki durmadan ağlarsın Döversin dizini Gel söyle bakalım ne yaptın? Nettin gençliğini? Dikkat merdivendeyiz düşebiliriz!”
(Semine Demirci)
CUMANIZ MÜBAREK OLSUN
Labels: cuma |
posted by suveyda @ Permalink ¤8:30 AM |
|
3 Comments: |
-
CÜMLETEN CUMANIZ MÜBAREK OLSUN Böyle bir yazıya bir şiirle yorum getirmek istedim. Kabulunü lütfen...
İNSAN DENEN SARAY Ömür caddesinde ilerledikçe, Yollar kıvrım kıvrım bükülür gider. Hayat çarkı ağır ağır döndükçe, Anılar maziye dökülür gider.
Kervan yol alırken ıssız seherde, Yolculuk bitecek kim bilir nerde, Oyun sona erer, kapanır perde, Aktörler sahneden çekilir gider.
Öyle bir nizam ki, inceden ince, Zerreler zikreder kendi dilince, Ruh sultanı kalp tahtından inince, İnsan denen saray yıkılır gider.
Gölgeler kaybolur güneş batarken, Kor gibi bulutlar ufku tutarken, Karlı dağlar son ışığı tutarken, Takvimden bir yaprak sökülür gider.
Ey insan âcizsin, dayan Allah'a, Bu fırsat eline geçmez bir daha, Bu dünyada yüz verirken günaha, Kabirde peşine takılır gider.
-
resim çok çok anlamlıydı, nereden buluyorsun tüm resimlerini o kadar beğendim ki..
-
gönül pınarı, sizinde cumanız mübare olsun. çok güzel yapmışsınız:) şiir için teşekkürler. yüreğinize emeğinize sağlık.
mayonez, bilgisayarda saklamışım, baktım olaya cuk oturmuş, bende kullandım mayonezcim:) dolaştığım yerlerden araklıyorum arada:)
|
|
<< Home |
|
|
|
|
|
about me |
gelirsin gidersin dostumsun, gelmezsin gitmezsin neyimsin |
Udah Lewat |
|
Archives |
|
Dua |
Allah’ım,
Sana tutunuyorum,
Kimsenin yere atmasına izin verme beni.
(Sadi)
|
Martı |
“Yaşamak için ne çok sebep var,” diye düşünüyor uçmanın anlamına vardıkça. Kabiliyetlerinin sınırlarını aşmak, onu yaşatan en büyük sebep. Onun için balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka sebepler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz. Becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi hür olabiliriz!
|
Böyledir |
Başkasını kıran, inciten bir insanın kendisi de bundan mutlaka yara alır.Kötülüğün oku mutlaka geri döner |
Budur |
Ne gökte, ne denizde, ne dağların içinde, ne de ormanların kuytu bir köşesinde, hiçbir yer yoktur ki, insan yaptığı fenalıktan, karşılığını görmeden, kurtulup sıyrılabilsin |
Arkadaşlar |
|
Designed-By |
|
Credite |
|
|
CÜMLETEN CUMANIZ MÜBAREK OLSUN
Böyle bir yazıya bir şiirle yorum getirmek istedim. Kabulunü lütfen...
İNSAN DENEN SARAY
Ömür caddesinde ilerledikçe,
Yollar kıvrım kıvrım bükülür gider.
Hayat çarkı ağır ağır döndükçe,
Anılar maziye dökülür gider.
Kervan yol alırken ıssız seherde,
Yolculuk bitecek kim bilir nerde,
Oyun sona erer, kapanır perde,
Aktörler sahneden çekilir gider.
Öyle bir nizam ki, inceden ince,
Zerreler zikreder kendi dilince,
Ruh sultanı kalp tahtından inince,
İnsan denen saray yıkılır gider.
Gölgeler kaybolur güneş batarken,
Kor gibi bulutlar ufku tutarken,
Karlı dağlar son ışığı tutarken,
Takvimden bir yaprak sökülür gider.
Ey insan âcizsin, dayan Allah'a,
Bu fırsat eline geçmez bir daha,
Bu dünyada yüz verirken günaha,
Kabirde peşine takılır gider.