Saturday, October 07, 2006
İftara Ramak Kala

iftara şurda dakikaları sayarken, sabırsızlıkla hocanın minareden “Allahu Ekber “ sesine ramak kalmışken, çanakkale kahramanlarının yemek listesine gözüm ilişti.Ne diyeyim utandım kendimden.Bazan öyle anlar oluyor ki onca yemek , onca nimet arasında “ben bunları istemiyorum” diyebiliyoruz.Buda bir nevi eksikliktir heralde diye düşünüyorum.İmanımız ne kadar güçlü olursa olaylara bakış açımız da o derece değişiyor ve güçlü oluyor.ALLAH imanımızı arttırsın.O’na yaraşır bir kul olmayı nasip etsin.

İftara yakın edilen dualar makbul olurmuş.Dua ediyorum ki benim en keyifli anımda bile sırt çevirdiğim yiyecekleri o şartlarda, o savaş ortamında, can pazarı meydanında bir an bile tereddüt etmeden vatanına adayan o mübarek insanları anlayamaya çalışayım.işte o gönül erlerinin yemek listesi:

ÇANAKKALE KAHRAMANLARI 1917 Yemek Listesi
43-ncü Alay 1-nci P. Tb. 1-nci Bölük


15 HAZİRAN
ÜZÜM HOŞAFI...sabah
YOK.....öğle
YAĞLI BUĞDAY ÇORBASI...akşam
TAM....ekmek

26 HAZİRAN
YOK...sabah
YOK...öğle
ÜZÜM HOŞAFI...akşam
TAM...ekmek

18 TEMMUZ
ÜZÜM HOŞAFI...sabah
YOK...öğle
YOK...akşam
YARIM...ekmek

8 AĞUSTOS
YARIM EKMEK...sabah
YOK...öğle
ŞEKERSİZ ÜZÜM HOŞAFI...akşam
YOK...ekmek

Kolay değil cefasını çekmediğim derdi anlamak ama diliyorum ki şükretmeyi unutmayayım, her daim dilimde olsun şükür nidaları.Unuttuğum zamanlar bana yetişsin bunlar.Utanayım, kızarayım, bozarayım ama unutmayayım, gaflete düşenlerden olmayayım ve her zaman şükredenlerden olayım.

Herkesin duaları kabul olur inşallah.

Hayırlı iftarlar…

posted by suveyda @ Permalink ¤4:54 PM  
6 Comments:
  • At 6:15 PM, Blogger cenkunal said…

    Listedeki "yok"lar kalbimi dağladı.Utandım,o ecdadla şereflendim ve ağladım.
    Allah gani gani rahmet eylesin ve ruhlarına fatihalar....

     
  • At 8:11 PM, Blogger Siyah Zambak said…

    utandırıcı. allah mekanlarını cennet etsin.şimdi en güzel cennet taamlarını tadıyorlardır.

     
  • At 11:46 AM, Anonymous Anonymous said…

    s.a.
    suu ne şanlı bir ecdadın ahfadı olduğumuzu bir kez daha idrak ettik, vesilenle.
    selam olsun o aziz ecdada
    rahmet olsun o necip ecdada
    o her nevi yokluk ardından, "şekersiz" içilen üzüm hoşaflarının, bu cennet vatanın her karış toprağındaki izleri, dokunarak hissedebilecek kadar derindir.
    adeta her nevi yoklukta saklanmış cennet,
    adeta ayetlerce tebşir olunmanın mülakatıydı hiçlik.
    helal olsun o eşsiz ecdada.

     
  • At 2:56 PM, Blogger birisinin yeri said…

    insanın tüyleri dikendiken oluyor.gözleri doluyor.
    geçen yıl olduğu gibi.
    bu yıl da inşallah 18 mart' da oradayım

     
  • At 11:23 PM, Anonymous Anonymous said…

    aradan bi kaç zaman değil,bi kaç saat geçtikten sonra bu yazı anlamını yitirecek. bi fıkra anlatayım gülelim ya da şarkı söyleyeyim eğlenelim hep birlikte. ama yok! şuan olmas. şuan bunu yapmam anlamsız olur. ama bi kaç saatçik sonra bu yazı unutulacak diğer tüm unutulmaması gerekenler gibi. dünya boyayacak yine gözlerimizi aldatıcı renkleriyle. insanın gülmeye eğlenmeye de ihtiyacı var denir. insanın herşeye ihtiyacı var evet. ne verirsen doymaz gözlerimiz var çünkü.ama hayır! insanın hiç bi şeye ihtiyacı yok aslında! O askerler bunu anlatıyor bize o listedekilerle. O listede yazanlar da olmasa yine olurdu. çünkü onların, kendisinden gayrısına ihtiyaç duymadıkları RAB' leri vardı...

     
  • At 9:36 AM, Blogger suveyda said…

    cenkunal bey,
    amin.bende ilk gördüğümde siizn gibi ruh haline bürünmüştüm.
    geçmişimize layık bir nesilmiyiz diye çoğu zaman düşünürüm .



    siyah zambak,
    amin.
    öyledir siyah zambak .
    ne mutlu onlara, ne acı onları anlamayanlara.



    ustaplan,
    a.s abi
    ALLAH razı olsun.ne güzel demişsin.bu vatanın her köşesi şeker hoşaflarına bulanmış kanlarla kazanılmıştır.ALLAH onlardan razı olsun.yoksa bu rahatlık nasıl olacaktı.



    mustafa,
    bütün bunların şuuruna varabilmek güzel mustafa, üzülebilmek hayli hayli güzel.ne güzel ki üzülebiliyoruz.üzülmeseydik şayet işte o daha vahim olurdu.



    baver,
    ekranda kalakalmak gibi, bir görüntüye takılmak gibi birşey.
    ben öyle olmuştum.
    ben hiç gidemedim, çok da gitmek isterim.inş giderim ilerde.
    şanslısın baver.



    anonymous,
    teorik olarak evet ama pratik olarak maalesef olmuyor anonymous.
    aradan zaman geçecek, biz başka şeylerde yapacağız, gülecez, eğlenecez, fıkra okuyacağız, belki de bir şarkı vs vs binlercesi.
    ama anlamını yitirmeyecek bu.bi yerlerde o asilliğiyle duracak.biz her hatırladığımızda övüncez.ne şanlı ve şerefli tarihimiz olacağını düşşüneceğiz.
    her okuduğumızda kendmizde de bir değişiklik meydana gelecektir belkide.yarım yamalak hayatlarımızda bir hoş bir seda bırakacaktır.ne yaparsak yapalım unutmayacağız...

    ve ne güzel demişsin,
    onların kendisinden gayrısına ihtiyaç duymadıkları Rableri vardı.
    üstüne laf söylemek en anlamsız iş olurdu.

     
Post a Comment
<< Home
 
 

about me
gelirsin gidersin dostumsun, gelmezsin gitmezsin neyimsin
Udah Lewat
Archives
Dua
Allah’ım, Sana tutunuyorum, Kimsenin yere atmasına izin verme beni. (Sadi)
Martı

“Yaşamak için ne çok sebep var,” diye düşünüyor uçmanın anlamına vardıkça. Kabiliyetlerinin sınırlarını aşmak, onu yaşatan en büyük sebep. Onun için balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka sebepler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz. Becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi hür olabiliriz!

Böyledir

Başkasını kıran, inciten bir insanın kendisi de bundan mutlaka yara alır.Kötülüğün oku mutlaka geri döner

Budur

Ne gökte, ne denizde, ne dağların içinde, ne de ormanların kuytu bir köşesinde, hiçbir yer yoktur ki, insan yaptığı fenalıktan, karşılığını görmeden, kurtulup sıyrılabilsin

Arkadaşlar
Designed-By

Visit Me Klik It
Credite
15n41n1