Your blog keeps getting better and better! Your older articles are not as good as newer ones you have a lot more creativity and originality now keep it up!
Allah’ım,
Sana tutunuyorum,
Kimsenin yere atmasına izin verme beni.
(Sadi)
Martı
“Yaşamak için ne çok sebep var,” diye düşünüyor uçmanın anlamına vardıkça. Kabiliyetlerinin sınırlarını aşmak, onu yaşatan en büyük sebep. Onun için balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka sebepler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz. Becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi hür olabiliriz!
Böyledir
Başkasını kıran, inciten bir insanın kendisi de bundan mutlaka yara alır.Kötülüğün oku mutlaka geri döner
Budur
Ne gökte, ne denizde, ne dağların içinde, ne de ormanların kuytu bir köşesinde, hiçbir yer yoktur ki, insan yaptığı fenalıktan, karşılığını görmeden, kurtulup sıyrılabilsin
Okuduğum, ruhumda girdaplar doğuran bir şiirdi.
Şiirin Tamamı
"Ve şimdi
ateş yiyen bir hokkabazla olan,
artık güvenmeyen,
kalbi artık çarpmayan
ben, kimim !"
Ben daha iyi bir dünya biliyorum, ve kendimi kalabalıklar içinde yalnız hssediyorum.
Daha iyi olmak, asla istenilen bir şey olmamalı sanırım.
Bu da bir kandırmaca aslında.
Daha iyi olmak, bir isteniç değildir ki.
Kaderdir.
Yaşamak zorunda kalınan bir yazgı.