Monday, September 18, 2006
Haftaya Kuş Bakışı;
Gazetelere şöyle bir göz gezdireyim dedim ne enteresting durumlar oluyor.Birde ne zamandır gazete okumadığımı farkettim.İnternet çıktı mertlik bozuldu gibi bişey sanırım.Haber sitelerinde gezinmekten gazetenin hışırtısını bile unutmuşum.Çok klasik bir laf olacak benimkisi de ama gazete okumanın zevki bir başka.Eskiden elime geçen eski gazeteleri bile okurdum.Oysa şimdi günlük çıkana bile baktığım yok çoğu zaman.Gazete okumanın bir diğer güzel tarafı ise istediğiniz yazıyı rahatlıkla okuyabilir, çaktırmadan arkası yarınlı pembe yazı dizilerini okuyabilirsiniz:).Şimdi bilgisayarı açsan her şey er meydanında.Gizli kapaklı iş çevirmek daha zor:)

Şöyle bir bakalım neler oluyormuş gezegenimizde…

Ana sayfadan direk savaş , katliam haberleri.
Irak’ta her gün işkenceyle öldürülmüş 50 kişinin cesedi bulunuyormuş.Iraklı yetkililer alıştık artık diyor ve bütün İslam dünyasıda…
Gözden gönülden IRAK!!!
Alışmak!!! Bazen ne feci bir kelimeye dönüşebiliyor…

Ramazan yaklaşıyor nerdeyse kapıda artık.Bizimde ramazan sorunlarımız başlıyor.Malum teravih namazı ve adı çıkan şu jet imam meselesi.Ama Van Müftüsü olaya bir çare bulmuş.Ramazan ayında, cemaatle hızlı teravih namazı kıldıran imamlara ceza verileceğini söylemiş.Müftü amca helal sana.Bu para cezasından sonra değil hızlı kıldırmak, hatim inerler, hatim.

Müftü jet imamlara para cezası veredursun Erzurum’da bazı vatandaşlar özellikle sabah vakti yüksek sesle ezan okunduğu gerekçesiyle müftülüğe şikayette bulunmuşlar.
İnna sabirin.Gelde sesini yüksek volume yapma şimdi.

Bandırma’da tavuklar için CV kurulmuş.Bu teknik sayesinde vatandaşlar tavuğun barkotunu internetten girerek hangi aşamalardan geçtiğini rahatlıkla görebiliyor ve ne zaman, kim tarafından kesildiğini öğrenebiliyormuş.
O kadar kuş gribi krizinden sonra iyi düşünmüş yurdum insanı.Uğur Dündar bile derman olamamış dertlerine.Azmı tavuk ve yumurta antipatisi olmuştu.Hay aklınızla bin yaşayın emi.
her şeyi yemek yok artık, alacaksın tavuğu , geçeceksin bilgisayar başına, gireceksin barkotunu , bakalım geçmişi temizmi , karanlıkmı, sabıkalımı, bir bir öğreneceksin.Çiğ tavuğun başına bile gelmez dediğimiz olaylar geldi işte.Bu kadar şom ağızlık yapmaya gerek varmıydı:)

Ünlü Şerefcan olayında, Eceabat Cumhuriyet Başsavcılığı annesi Yıldız E hakkında “Adli Makamlara Yalan Beyanda Bulunduğu “ gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuş.
Az bile yapmışlar.Hatun türk filmlerine taş çıkartacak senaryosuyla azmı kandırdı türk milletini.Bazıları için yalan söylemek ne kadar basit ve kolay.Güven, dürüstlük, doğruluk dolabındaki hangi çekmecesinde gizli kimbilir…

Birde şu habere bakın.Ben bayağı güldüm de sizi bilemem.
“Erkekler Voleybol Birinci Ligi takımlarından Tokat Belediyesi Plevnespor’un her konuda anlaştığı Brezilyalı Lamb deniz olmadığını öğrendiği Tokat’a gelmekten vazgeçti.”
Siyesetçilere gün doğdu.Ankara’ya deniz getirmek demode oldu artık, kolaysa Tokat’a deniz getirin:)

Alzhimer hastalığının teşhisinin 100. yılı dolayısıyla 18 eylül de yani bugün, “bu büyük yalnızlığı paylaşıyoruz” kampanyası başlatılacakmış.Kampanya kapsamında, Türkiye adına Nasuh Mahruki Klimanjero dağına tırmanacakmış.Adamlar zaten yalnız sen tut yapayalnız git bir dağda tırman, şöyle kalabalık biyerlere tırmansaydı diye düşünmedim değil hani.

Ve bir de ölüm haberi.
“Floransa’ya cami dikilirse kendi ellerimle havaya uçururum “ diyen İslam karşıtı İtalyan kadın yazar Oriana Fallaci 76 yaşında kanserden ölmüş.
Nasılmış uçmak gördünmü şimdi!

Bir gülermisin mi ağlarmısın haberi daha.
Hindistan’ da erkek çocuk bekleyen bir kadın, 7. çocuğu da kız olunca doğumdan birkaç saat sonra kalp krizinden ölmüş.Yaklaşık iki saat ağladıktan sonra aniden gitmiş.Ailenin komşuları ise “kocasının, erkek çocuk için kadının başının etini yediğini” söylemişler.
Düşünce her yerde aynı , nato kafa nato mermer.Ne derler bu tipler için, bulmuş da bunamış .

…kazalar, cinayetler, cinnetler, bombalar, füzeler, entrikalar, yalanlar, iftiralar vs vs …
şlakkkkkkkk kapatıyorum ve bir çay içiyorum boğazım kurumuş okumaktan:)
dip not: spor sayfası hiç okunmadan ve bakılmadan geçilmiştir.
Açıklama:verilen spor haberi ön sayfalardan alınmıştır.
En sevmediğim sayfadır spor sayfaları en derin dip not: ))

Velhasılıkelam bitmez bu dünyanın derdi, gamı, tasası.
Dünyanın derdi benimi gerdi diyorum ama geriyor bazan yani.
Hepinize bol güneşli günler: )

İyi günler, iyi haftalar efendim her nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsak: )

posted by suveyda @ Permalink ¤12:34 PM  
5 Comments:
  • At 2:36 PM, Anonymous Anonymous said…

    hafta sonu gazete okuyamadım diye hayıflanıyordum sayende herbişeyden haberim oldu çok teşekkür ederim hizmetlerinizin devamını dilerim :P

     
  • At 8:22 PM, Blogger birisinin yeri said…

    hadi bakalım...SHA
    kurulmuş da haberimiz yok...
    süveyda haber ajansı...
    gazete okumadığına şaşırdım diyebilirim..o lezzeti anlayacak birikimdesin ama neyse diyorum:))

     
  • At 4:03 AM, Blogger ladybird said…

    Bu konuya 11 saat sonra yorum yazacagim..

    Bilginize arz ederim efenim..:Pp

     
  • At 12:26 PM, Anonymous Anonymous said…

    benden de bir haber...
    45 yaşında kadın.11 gebelik var,8 canlı...
    erkek bulana kadar ugrasmıslar,8 yaşında bir erkek var zekası geri.
    12 aylık bir erkek daha var gözünde tumor var.
    akraba evliligi oldugunu soylememe gerek yok.
    bu da bizim hastanenin portresi.

     
  • At 1:21 PM, Blogger suveyda said…

    gülce,
    sen okuyamadığın zamanları bildir bundan sonra bende haberleri bildireyim sana:)
    amaç ortak iş yapmak, kaynaşmak diyelim:)


    baver,
    bende diyorum SHA nedir.tamda altında açıklamışsın.ama sen açıklayana kadar, pardon ben okuyana kadar çözdüm olayı.üste takılınca alttaki cümleye geçemedim nasılsa:)
    sen takım kurarsında ben haber ajansı kuramam mı.
    bencede kuramam:)
    sanırım yanlış bir anlaşılma var benden kaynaklanan tabiki.gazete okumuyorum değil, okuyorum elbet ama çok ihmal ediyorum ve bu hoşuma gitmiyor benimde.önceden çok okuduğum için benden şikayet edenlerin nazarı değdi sanırım.:(


    ladybird son iki saat.yazdın yazdın.:)


    hilalim, bu tür sahneleri duymaya o kadar alıştıki kulaklarımız normal bir durum gibi gelsede çok anormal durumlar.ne yapmalı ne etmeli bir bilsem.
    sanırım eğitim şart.
    yazık o çocuklara ya.anne babalara diyecek bişey bulamıyorum ama bu çocuklar büyüyünce ne anlatıyorlar çok merak ediyorum.
    aslında biz seni istememiştik kızım, oğlumuz olsun istiyorduk mu diyorlar.
    yazık !!!

     
Post a Comment
<< Home
 
 

about me
gelirsin gidersin dostumsun, gelmezsin gitmezsin neyimsin
Udah Lewat
Archives
Dua
Allah’ım, Sana tutunuyorum, Kimsenin yere atmasına izin verme beni. (Sadi)
Martı

“Yaşamak için ne çok sebep var,” diye düşünüyor uçmanın anlamına vardıkça. Kabiliyetlerinin sınırlarını aşmak, onu yaşatan en büyük sebep. Onun için balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka sebepler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz. Becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi hür olabiliriz!

Böyledir

Başkasını kıran, inciten bir insanın kendisi de bundan mutlaka yara alır.Kötülüğün oku mutlaka geri döner

Budur

Ne gökte, ne denizde, ne dağların içinde, ne de ormanların kuytu bir köşesinde, hiçbir yer yoktur ki, insan yaptığı fenalıktan, karşılığını görmeden, kurtulup sıyrılabilsin

Arkadaşlar
Designed-By

Visit Me Klik It
Credite
15n41n1