Hayat su gibi akıp gidiyor işte.
Kendime çay ikram ettim ama sizinkileri unuttum dağıtmayı.Kazım bey, tabiki ne demek buyrun:)
Bir kekin lafımı olur.Kek börek ne isterseniz artık.Afiyet olsun.
Hepinize ikram edeceğim çok şey var aslında.
Dut mu istersiniz,
Çilek mi,
Kiraz mı,
Karışık meyvelerimizde bulunur. Manava döndü burası:)
Hemoşumuzu evlendirdik.Daha alışamadık gidişine, bizden uzakta olmasına.Bütün teknolojik aletler buluşturmaya çalışsa da o bize bakmayınca, biz onla göz göze gelmeyince, cümlelerimiz birbirine karışmadıkça, ellerimiz kavuşmadıkça, dokunmayınca, sevgi dolu gülüşlerimiz, tebessümlerimiz olmayınca hiçbirşey eskisi gibi olmuyor.Duamız odur ki dostluğumuz mesafelere yenilmez.Özledik seni, hep özlüyoruz.Yaşadığımız her şey çok güzeldi.Düğünde güzeldi, sen daha bir güzeldin:)
Bir kekin lafımı olur.Kek börek ne isterseniz artık.Afiyet olsun.
Hepinize ikram edeceğim çok şey var aslında.
Dut mu istersiniz,
Çilek mi,
Kiraz mı,
Karışık meyvelerimizde bulunur. Manava döndü burası:)
Hemoşumuzu evlendirdik.Daha alışamadık gidişine, bizden uzakta olmasına.Bütün teknolojik aletler buluşturmaya çalışsa da o bize bakmayınca, biz onla göz göze gelmeyince, cümlelerimiz birbirine karışmadıkça, ellerimiz kavuşmadıkça, dokunmayınca, sevgi dolu gülüşlerimiz, tebessümlerimiz olmayınca hiçbirşey eskisi gibi olmuyor.Duamız odur ki dostluğumuz mesafelere yenilmez.Özledik seni, hep özlüyoruz.Yaşadığımız her şey çok güzeldi.Düğünde güzeldi, sen daha bir güzeldin:)
Fatoşumuzun doğum gününü yaptık.Güzel bir süprizdi ama demi fatoşum:)Bende isterim demeyecem siz çok fenasınız:)İyki doğdun iyki varsın fatoşum, annene selam:)
Yediğimiz içtiğimiz böyle işte.Gezdik tozduk arada.Bulutlar üzerimizden geçti, biz bulutların altından.
Bakakaldık kimi zaman öylesine, hayranlıkla, dalmışken hayatın keşmekeşine, nefes alırcasına…
Baktık durduk uzaklara, kimin kalbinden neyin geçtiğini bilmeden, sormadan…
Seyreyle gönül seyreyle…
Yediğimiz içtiğimiz böyle işte.Gezdik tozduk arada.Bulutlar üzerimizden geçti, biz bulutların altından.
Bakakaldık kimi zaman öylesine, hayranlıkla, dalmışken hayatın keşmekeşine, nefes alırcasına…
Baktık durduk uzaklara, kimin kalbinden neyin geçtiğini bilmeden, sormadan…
Seyreyle gönül seyreyle…
Biraz duttan, biraz da yesil erikten alabilirmiyim yillar var yemeyeli de.
ReplyDeleteBir de o derenin sularinda yalin ayak yurumek isterdim cocuklugumdaki gibi.
selamlar,
Umm eyyub
aleyküm selam.
ReplyDeleteşimdi merak ettim bak.Yaşadığınız yerde yokmu erik, dut.
ya bi gün bu dereleri bitirecekler ya da gezmememiz için daha ne korkular ne virüsler ne böcekler çıkartacaklar başımıza.
doğada dolaşmak bile artık zulüm oldu bize.
Ben bile o kadar rahat değilim Umm eyyub artık.
ama sen istersen gel dolaş.:)
Ne yazik ki yasadigim su yerde,o guzelim yesil citir citir yenilen can eriginden yok. Dut ise var ama yok sayabilirim. Agaci var asilanmamis oldugu icin meyvesi yok.markete de gelmiyor.
ReplyDeleteAslinda ozledigim, cocukluk gunlerinde dalindan yedigimiz dutlar ve eriklerle,ciplak ayakla yurudugumuz serin irmaklar olmali.
Cumaniz hayirli ve bereketli olsun
Umm Eyyub
cok güzel yazı himm dalından yemekde bi başka hafsa t
ReplyDeleteUmm Eyyub,
ReplyDeletebugünlerde insanlar, o dediklerinizi daha çok özler oldu.belkide yaşam şartları, yaşadığımız dünya bizi bunları özletiyor ister istemez.ne diyelim, inş kavuşursunuz özlemlerinize.Birazda ırmağa doğru yürümek gerekiyor su içmek için galiba...
hafsa t,
kesinlikle en güzeli dalından yemek .
dalları bastı kiraz, karadenize gidelim bu yaz:)